Nefessiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nefessiz kaldım.
Bu da beni nefessiz bırakıyor.
Nefessiz'' i izledin mi hiç?
İçeri girdiğimde nefessiz kaldım.
Sizi nefessiz bırakıyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Ama bir süre onları nefessiz bırakacaktır.
Ama nefessiz kalmıştım.
Merdivenleri zor çıkıyorum ve nefessiz kalıyorum.
Biraz nefessiz kaldım.
Hayır ya Nefes, nefes, nefessiz diyor.
Nefessiz kalmaya alışığım…''.
Ruhsuz nefes, nefessiz de ruh olmaz.
Nefessiz kaldığım için olduğunu düşündüm.
Sadece… Bazen nefessiz kalıyorum.
İnsanın yaşadığı en güzel anlar, onu nefessiz bırakıyor.
Oğlun'' nefessiz'' tekniğini uyguluyor.
Bölgenin doğal güzelliği sizi nefessiz bırakabilir!
Bu yüzden'' nefessiz'' i boş ver gitsin.
Bir başkasını tıkıştırmaya çalışırsanız, nefessiz kalıp ölürsünüz.
Jo Won Ilin'' nefessiz'' i parmak ısırtıyor!
Nefessiz kalmaya başladığın anda ileri geri salla ki, ben de görebileyim.
Birkaç dakika içinde, nefessiz kalmış ve ölmüştü.
Nefessiz kaldım çünkü sabahtan beri aklımdasın ve geliyorum!
Nefessiz ve ışıksız kalındığında… çocukluğu öne çıkaran durumlar için.
Ya kendimizi açık bir mezarda nefessiz yatarken bulsaydık.
Senin baban'' nefessiz'' ile yüzerken hiç korku duymazdı.
Spike TV kanalı NTV PLUS aboneleri kullanabilir. nefessiz bakın.
Buna rağmen nefessiz kalırsak sadece birkaç dakika sonra ölebiliriz.
Nefessiz bırakana kadar patakladıktan sonra çöle bırakıp kaçalım mı?