Neredeyse yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Balık neredeyse yok.
Yaşındayım ve saçlarım neredeyse yok.
Eğlence neredeyse yok.
Kontrendikasyonları bu çözüm neredeyse yok.
Fotoğraf neredeyse yok.
İnsanlar da tercüme ediyor
Burnu neredeyse yok olmuş gibi görünüyordu.''.
Tazminatı neredeyse yok.
Gemimi neredeyse yok edecek olan sen miydin?
Başarı şansı neredeyse yok.
Tarım, neredeyse yok olacak.
Rüyalarımın erkeği şimdi neredeyse yok oluyor.
Bu tesisi neredeyse yok edecekti.
Dünyalar arasındaki sınırlar neredeyse yok olacak.
Los Angelesı neredeyse yok ediyordum. Bir de.
Kulakçıkları arasında delikler çok az ve aortu neredeyse yok derecedeydi.
Sağ kanat neredeyse yok gibi.
Bay Sezar gizli saklı yöntemleriyle ordumuzu neredeyse yok ediyordu.
Ve benimki de neredeyse yok oluyordu.
İkinci olarak da sanat programları için ayrılan bütçe neredeyse yok sayılır.
Aşk evliliği ise neredeyse yok gibidir.
Kuru sezonda neredeyse yok oluyor. Çünkü sivrisineklerin üreyecekleri bir yer yok. .
Asyadaki çitalar neredeyse yok oldu.
Neden gelişmiş ülkelerde otoimmün hastalıklar çokken gelişmekte olan ülkelerde neredeyse yok?
Laboratuarım neredeyse yok oldu.
İnsanlık neredeyse yok olmanın eşiğine gelmiştir.
Bu cinnet anında gezegeninizi neredeyse yok ediyorduk.
Sosyal hayatım neredeyse yok olma noktasına geldi.
Oyun alanında ise neredeyse yok yok. .
Pythia insanlığı neredeyse yok eden tufandan bahseder.
Hizmetçiler salgın yüzünden Neredeyse yok olmuş bir köyden bahsediyorlardı.