YOK ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Zarf
Fiil
δεν έχω
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
χωρίς
yok
olmaksızın
hiç
olmadan
καθόλου
hiç
yok
değil
bile
de
katiyen
zerre kadar
εντάξει
tamam
pekala
peki
iyi
olur mu
sorun
yolunda
değil mi
yok
δεν υπάρχει
ben yokum
var olamam
var değilim
δεν έχει
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν έχουμε
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν υπάρχουν
ben yokum
var olamam
var değilim
δεν έχεις
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν υπήρχε
ben yokum
var olamam
var değilim
δεν υπήρχαν
ben yokum
var olamam
var değilim

Yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Hayir yok.
Önemi yok, artık sana yardım için biz varız.
Είναι εντάξει. Είμαστε εμείς εδώ τώρα για να σε βοηθήσουμε.
Karşınızda yememde sakınca yok, değil mi?
Τότε… είστε εντάξει αν το φάω αυτό μπροστά σας;?
Bir şey yok Bay Sharon.
Είστε εντάξει, κ. Σάρον.
Peder Loganı görmeye geldim. Keller, yok diyor.
Ήρθα να δω τον πατέρα Λόγκαν,αλλά ο Κέλερ λέει πως λείπει.
Ama sende cadı yok, bende de büyü kitabı.
Αλλά εσένα σου λείπει μια μάγισσα, κι εμένα ένα βιβλίο με ξόρκια.
Dün burada olan peri hapsetme büyüsü artık yok.
Το ξόρκι για την νεραϊδοπαγίδα που υπήρχε χτες, εξαφανίστηκε σήμερα!
Banyo için sıcak su yok kış boyunca.
Δεν υπήρχε ζεστό νερό για μπάνιο κατά την διάρκεια του χειμώνα.
Annem hala yok ve… Bir kaç ay içinde gidiyorum… Biliyorum.
Η μαμά μου ακόμα λείπει και φεύγω κι εγώ σε λίγους μήνες.
Şimdi senin bu hikayeni tamamen yok edeceğim, Grant.
Θα καταστρέψω την ιστορία σου αυτή Γκράντ, τώρα και μια για πάντα.
Catherine parlak bir matematikçi, ama kendisine güveni yok.
Η Κάθριν είναι εξαίρετη μαθηματικός, αλλά της λείπει η αυτοπεποίθηση.
Çok fazla vaktimiz yok bu yüzden beni iyi dinle.
Δεν έχουμε αρκετό καιρό, εντάξει, γι'αυτό σε παρακαλώ άκουσε καλά.
Onu bu ellerle yaptım ve bu ellerle yok edeceğim.
Τον έφτιαξα με αυτά τα χέρια, και με αυτά τα χέρια θα τον καταστρέψω.
Tahriş tamamen yok oldu, cildim yine yumuşak ve pürüzsüz!
Το εξάνθημα εξαφανίστηκε εντελώς, το δέρμα μου μαλακό και ομαλό και πάλι!
Tüm bunların NIS Ajanı Mitchellın oğluyla alakası yok değil mi?
Αυτό δεν αφορά καθόλου τον γιο του πράκτορα Μίτσελ, σωστά;?
Daha sonra ceset birden yok oldu ben de gidip polise haber verdim.
Τότε το πτώμα εξαφανίστηκε όταν πήγα επάνω και κάλεσα την αστυνομία.
Zamanda Yolculuk dersine müfredatta yer yok sanırım.
Δεν υπήρχε χώρος στην διδακτέα ύλη για μάθημα"Ταξίδι στον χρόνο", να υποθέσω.
Tahriş tamamen yok oldu, cildim yine yumuşak ve pürüzsüz!
Ο ερεθισμός εξαφανίστηκε εντελώς, το δέρμα μου είναι μαλακό και λείο και πάλι!
Ve bayan Mccaffreynin staf enfeksiyonunun aniden yok olmasının.
Και γιατίη σταφυλοκοκκική λοίμωξη της κ. Μακάφρι εξαφανίστηκε ξαφνικά.
Organik kısmı yok olmuş. Ama bütün veri bankaları duruyor.
Τα οργανικά μέρη λείπουν, αλλα υπάρχουν ακόμη δεδομένα στις τράπεζες δεδομένων.
Çok yakında, bazı ayinler yapacağım ve bu karanlık ruhu yok edeceğim.
Πολύ σύντομα, θα κάνω κάποιες τελετές και θα καταστρέψω αυτήν την ψυχή.
Param yok, pasaportum yok, ablamın evinde de kimse yoktu.
Δεν είχα χρήματα ή διαβατήριο. Δεν υπήρχε κανένας στο σπίτι της αδερφής μου.
Servisi hiç kitaplık sağlamıyor veya şu konumda kitaplık anahtarı yok.
Η υπηρεσία'% 1' δεν παρέχει βιβλιοθήκη, ή το κλειδί βιβλιοθήκης λείπει από.
İzne ihtiyacınız yok. Çünkü Ajan Green, senin için bunu sağlayacak.
Δεν θα χρειαστείτε καθόλου εντάλματα, επειδή η πράκτορας Γκριν τα παρέχει για σας.
Binlerce yıl önce,iklime bir şeyler oldu ve buradaki buz yok oldu.
Χιλιάδες χρόνια πριν κάτι συνέβη στο κλίμα κιο πάγος που βρισκόταν εδώ, εξαφανίστηκε.
Bir segmentte araba yok olsaydı, bir pazar fırsatını gösterebilirdi.
Αν δεν υπήρχαν αυτοκίνητα σε ένα τμήμα, αυτό θα μπορούσε να δείξει μια ευκαιρία στην αγορά.
Servis hiç kitaplık sağlamıyor,. desktop dosyasında kitaplık anahtarı yok.
Η υπηρεσία δεν παρέχει βιβλιοθήκη, το κλειδί βιβλιοθήκης λείπει από το αρχείο. desktop.
Söylediğin gibi hiç gücümüz yok, yapabileceğimiz bir şey de yok.
Είπες ότι δεν είχαμε καθόλου εξουσία, και δεν υπήρχε τίποτα που θα μπορούσαμε να κάνουμε.
Tabii ki yok. Birinin evine göz kulak olduğun zaman, kitapları okuyabilirsin.
Και βέβαια είναι εντάξει, όταν προσέχεις το σπίτι κάποιου επιτρέπεται να διαβάσεις τα βιβλία.
Lobide güvenlik kamerası yok ama sokağın aşağısındaki içki dükkanında bir güvenlik kamerasını buldum.
Δεν υπήρχαν κάμερες ασφαλείας στην είσοδο, αλλά βρήκα μια κάβα κάτω στον δρόμο.
Sonuçlar: 100701, Zaman: 0.0992
S

Yok eşanlamlıları

hiç tamam pekala olmadan peki olur mu olmaksızın iyi sorun değil var bile

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan