Hiç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ormanda hiç arkadaşın olmuyor.
Ebeveynlerinin taşınması hiç mantıklı değil.
Hiç bir zaman değilse şimdi -şimdi,!
Daha önce hiç fırsatım olmadı.
Hiç bilmiyorum, ama belki bu bize söyler.
İnsanlar da tercüme ediyor
Hapse girdim, hiç kimse ziyaretime gelmedi.
Adı Laxton YayımcıIık, kaltak hiç aramadı, o yüzden.
Sen hiç değildin, koca bir heptin!
Daha öncesinde sporla hiç ama hiç ilgilenmemiştim.
Babam, hiç arkadaşının olmadığını söylemişti.
Peki ya bütün bunlara hiç erişememiş olsaydık ne olurdu?
Hiç bilmiyoruz. 3 farklı böcek veritabanını taradık.
Zarif bileklerinde hiç kelepçe izi görmüyorum.
Hiç bu adamin senden… faydalandigini hissettin mi?
Ama en kötüsü şuydu: Hiç kimsede, hiçbir yerde barınamıyordunuz.
Hiç bilmiyoruz. 3 farklı böcek veritabanını taradık.
Tüketicilerin ne istediğini hiç bilmiyorum ve bunu öğrenmeye çalışmaktan bıktım usandım.
Hiç bilmiyorum ama ismini yazarsan Saraha gerçekten faydası dokunacak.
Evet, bu hiç mantıklı değil tabii.
Hiç kanıtlayamazdım ama Ed dolabıma, arabama mermi kovanları koymaya başladı.
Yeni bebek hiç sahip olamadığım oğlum olabilir.
Fred, hiç ön kapıyı duydun mu?
O adam hiç kimse için iyi bir şey söylemez.
Aptaldır. Hiç zekâ yürütmez. Ayaklarıyla düşünür.
Acapellayı hiç bilmeyen birisine anlatsak, ne derdik?
Sadece senin hiç umursamadığın gibi bir hisse kapıldım.
Hey Arlene, sen hiç Chinatowndaki Rickshawda yemek yedin mi?
Hayatta sana hiç söylemedim neler Ben şimdi size anlatacağım.
Nereye gittiğimi hiç bilmiyorum, o yüzden beni geri arayabilir misin?
Bunu söyleyeceğimi hiç tahmin etmezdim ama… matematiği gerçekten çok sevdim.