Neredeyse hiç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Neredeyse hiç gelmiyordum.
Manyetik çekimden neredeyse hiç etkilenmez.
Yer neredeyse hiç gözükmüyor.
Şansımıza eve neredeyse hiç uğramaz.
Neredeyse hiç hava boşluğu kalmamış.
İnsanlar da tercüme ediyor
İkinci maç neredeyse hiç oynanmadı.
Neredeyse hiç dış kanaması olmamış.
Murat, bu sene neredeyse hiç oynamadı.
Neredeyse hiç bir soru sormaya gerek kalmıyor.
Gökyüzümüz artık neredeyse hiç mavi olmuyor.
Uçak neredeyse hiç sağ rudder istemedi.
Ama çok seyahat ediyor ve neredeyse hiç evde yok.
Kışın neredeyse hiç dışarı çıkmazdık.
Bütün bu avantajların üstüne, neredeyse hiç eskimez.
Afrikada ise neredeyse hiç rastlanmamış.
Bütün bu avantajlarına üstelik neredeyse hiç eskimez.
Ama öğrenciler neredeyse hiç hareket etmiyorlar.
Neredeyse hiç konuşmuyoruz. Bu iyi bir şey çünkü konuşursak yine kızdırabilirim.
Bu yolda geceleri neredeyse hiç trafik olmaz.
Adada neredeyse hiç kar yağmaz, ama kışlar ıslak ve soğuk olabilir.
Başladığından beri neredeyse hiç izin kullanmadın.
Kralın neredeyse hiç kaybetmediği bir taht mücadelesi.
Fakat ülkemizde malesef neredeyse hiç kullanılmıyor.
Bölüm neredeyse hiç bu kadar keskin değildir, ama arka planı anlamak faydalıdır.
Ancak dünyanın diğer bölgelerinde, neredeyse hiç kullanılmaz.
Bütün hafta boyunca neredeyse hiç konuşma fırsatımız olmadı.
Gebeliğin ikinci yarısında ve doğum pankreatitinin sonuçları neredeyse hiç etkilenmez.
Bu teknolojiyi kullanarak neredeyse hiç yakıt kullanmayan uçak yapabilirsin.
Eminim onun tekiydi, aslında onu neredeyse hiç tanımamıştım.
Ayrıca çok kolay bir şekilde yüklenmiş ve neredeyse hiç bakım ihtiyacı olabilir.