Paramız Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Paramız var.
Bu bizim paramız.
Paramız yetmez.
Evet, paramız var.
Uçak için yeterli paramız vardı.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bütün parayıaynı parayıyeterli parayıgelen parayımadeni paralarıonca parayıaltın paralarıal şu parayıamerikan parasısahte paranın
Daha
Bizim paramız değil.
Uyuşturucu yok. Hiç paramız yok.
Hiç paramız yok, vaftiz ana.
Avery, ameliyat için paramız yok.
Kefen paramız ya da rezervler.
Hala ilk başlangıç paramız var değil mi?
Hiç paramız yok değil mi Bay Stieglitz?
Ne kadar paramız var?
Çok paramız yok ama, Rusyada her zaman düğünler ve cenazeler için para vardır.
Evet, biliyorum. Ama paramız yok unuttun mu?
Bizim hiç paramız yok, o yüzden veremiyoruz.
Bunu daha hızlı yapamayız ama paramız olsaydı, olurdu.
Adamımız yok, paramız yok. Fazla silahımız bile yok.
Şimdi Teddy yok, Başlangıç paramız yok, Hiçbir şeyimiz yok.
O kadar çok paramız vardı ki, nereye harcayacağımızı şaşırırdık.
Kapatmalıyım, pek fazla paramız yok ama sonra yine arayacağım.
Biz siyahIar, paramız oImadığı zaman, değiŞ tokuŞ yapardık.
Arabayı tamir ettirecek kadar paramız yok ve Kuzey Kutbuna gidiyoruz.
Altı günümüz var, paramız yok ve yepyeni bir takım kurmamız gerek.
Silahımız yok, paramız yok hiçbir şeyimiz yok.
O zamanlar daha çok paramız vardı. Alacak süt de boldu.
Küçük kız, eğer paramız olsaydı avare avare dolaşmazdık.
Hiçbir şey için paramız yoktu. O yüzden evden ayrıldım.
Biraz fazladan paramız olsa biz de herkes gibi olabiliriz.
Gidecek bir yerimiz ve paramız olmadığı için sıkıcı bir akşam geçireceğimizi sanmıştık.