Puştlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
O puştlar.
İyi akşamlar, puştlar!
Puştlar bunlar mı?
Pekala puştlar.
Puştlar dışarda geziyor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zengin puştlar.
Puştlar onda hiç diş bırakmamış.
Yasaları bilirim, puştlar.
Puştlar böyle yapar, Raylan.
Sen bir de diğer puştları görmelisin.
Puştlar hala beni yakalayamadı.
Çabuk öfkelenen puştlar'' değiliz hepimiz.
Bu puştlar bu kez neyin peşindeler?
Çünkü o ölü puştlar acımasızdır.
O puştlar her zaman bir şeyler planlar.
Melekleri tanıtıyoruz ama onlar tamamen puştlar.
O puştlar başını tuvalete sokmuşlardı hani?
Biz taşınırsak o zaman o puştlar evimize konabilirmiş.
Bu puştlar şehri yönetebileceklerini mi zannediyorlar?
Altımızdaki çimen büyümesin diye puştlar gibi dans ederiz.
Her neyse, mavi puştları kasabadan dışarı kovaladım.
Puştlar bahçesine şüphe tohumları ektiğinde…-… şahane şeyler olabilir.
Önceden o da aynı senin gibi puştları yollardı… Beni öldürtmek için.
O puştların yandığını izlerken daha iyi hissedeceğim.
Ciddiyim, eğer yarın yağmur yağarsa o puştlar çukurdaki sularla ebemizi siker.
Diye soracaklar. O zaman bu puştlar da kendi vicdanlarıyla yüzleşmek zorunda kalacak.
Oluşmamız gerek güçlü bir üs vebir gün Bunları devirmeliyiz kontrol eden puştlar bu eşyalar doğru.
Hepsi puşt bunların.
Bunlar da puşt ebeveynleri, onu ölüme terk eden.
Bir dakika. O iki puştu evin içinden mi geçirdin?