Rafta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Garajda üst rafta.
Sağ rafta ki çantayı al.
Sağdan üçüncü rafta.
En üst rafta, soldan üçüncü.
Garajda üst rafta.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Rafta fazla düzenli duruyor.
Zetin yağı, üst rafta.
Sanırım rafta bir şey unuttum.
Evet, şurada, rafta.
Rafta 10 bin tane kopyası var.
Arkanda ikinci rafta.
İkinci rafta. Tahılların arkasında var.
Bu çalışma da sanırım rafta kalacak.
Üst rafta süt, portakal suyu ve biraz da peynir var.
Kumandası da aşağıda bir yerde, rafta.
Mary, rafta solda, küçük bir cildi var.
Sağınızdaki 4. koridorda, sol üst rafta.
Kitaplarını rafta, oldukları yerde bırakmayı umuyorum.
Kitapların arkasındaki 3. rafta okuması lazım.
Orta rafta, 4. albüm… işte cavapların orada.
Merdivenlerden indiğinde solundaki en üst rafta.
Bir dakika… Rafta Asılma, sizin için ayırmıştım.
Yatak odasında dolabın solunda, üçüncü rafta var.
Rafta eline gelen ilk şeyi kaptığın gibi adamın kafasına vurdun.
Baharat dolabının arkasındaki rafta biraz olacaktı.
Rafta'' J'' kısmının yanındaki Kontrespiyonaj dosyalarının oraya bak.
Görebileceğiniz gibi rafta tabaklar için bolca yer mevcut.
Martin, şu 12li yumuşatıcılar rafta durmuyor.
Rafta erkek saatlerin var ve 3 rafta bayan saatlerin var.
Alkollü içecekler ile rafta fiyat etiketi üzerinde çarpıcı bir şekilde az sayıda şişeleri duruyordu.