SAHTEKÂRLIK ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Isim
απάτη
aldatmaca
hile
sualtı
dolandırıcılık
sahtekarlık
aldatma
düzenbazlık
bir dümen
düzmece
hilekarlık
απάτης
aldatmaca
hile
sualtı
dolandırıcılık
sahtekarlık
aldatma
düzenbazlık
bir dümen
düzmece
hilekarlık
ατιμία
sahtekârlık
εξαπάτηση
hile
aldatmaca
bir aldatmaca
yalan
aldatma
sahtekarlık
kandırmaca
hilekarlık
dolandırmaktan
kandırıldı

Sahtekârlık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ne sahtekârlık!
Bu düpedüz sahtekârlık!
Αυτό είναι καθαρή απάτη!
Sahtekârlık olmaz mı?
Δεν είναι ανέντιμο;?
Hepsi sahtekârlık.
Είναι όλα απάτη.
Sahtekârlık değil mi bu?
Δεν είναι απατεωνιά;?
Bu bir sahtekârlık.
Είναι μια απάτη.
Sahtekârlık delili yok.
Δεν υπάρχει απόδειξη απάτης.
Ortada bir sahtekârlık yoktu.
Δεν υπήρχε απάτη.
Sahtekârlık değil, imtiyaz!
Δεν είναι απάτη, είναι προνόμιο!
Siyasi Amaçlı Sahtekârlık.
Η εξαπάτηση σε πολιτικό λόγο.
Sahtekârlık istemiyorum. Bunu yapamazsın.
Δεν θέλουμε κλεψιές.
Peki, Barney… Bu sahtekârlık.
Λοιπόν, Μπάρνι… είναι ανέντιμο.
Komplo, sahtekârlık, bir teröristi barındırmak.
Συνωμοσία, απάτη, συνέργια και υπόθαλψη.
Ve tabiki açıkça sahtekârlık.
Και, βέβαια, άκρατος υποκειμενισμός.
Vergi kaçırma, sahtekârlık, ödenmemiş park cezaları.
Φοροδιαφυγή, απάτη, απλήρωτες κλήσεις.
Öfke, sapkınlık, şiddet, sahtekârlık, hainlik.
Θυμός, αίρεση, βία, απάτη, προδοσία.
Sahtekârlık yapıp direkt İsveç üzerinden gitme diye.
Για να μην κλέψεις και πας μέσω Σουηδίας.
Onlar Teminat ve Sahtekârlık biriminden.
Είναι από το τμήμα Κινητών Αξιών και Απάτης.
Burada her türlü üçkağıt ve sahtekârlık var.
Εδώ υπάρχει κάθε είδους δολοπλοκία και απατεωνιά.
Bu noktada sahtekârlık olduğuna sizleri temin edebilirim.
Σας διαβεβαιώ ότι εκεί υπάρχει εξαπάτηση.
Nöro linguistik programlama sahtekârlık değildir.
Ο Νεύρο-Γλωσσολογικός Προγραμματισμός δεν είναι απάτη.
Çokeşlilik ve sahtekârlık skandallarına göz yumamayız.
Δεν ανεχόμαστε σκάνδαλα απάτης και πολυγαμίας.
Eğer oylar Krestevanın üstünlüğüyle sonuçlansaydı, bu sahtekârlık olurdu.
Αν το προβάδισμα ήταν του Κρεστίβα, θα ήταν απάτη.
Ruben, sahtekârlık yapıyorduysa işe nasıl devam etti?
Πώς κρατούσε ο Ρούμπεν τη δουλειά του αφού έκανε απάτη;?
Tabii ki fakat bunun seçimde sahtekârlık ile ne alakası var?
Εντάξει, αλλά τι είναι όλο αυτό με την εκλογική νοθεία;?
Eğer sahtekârlık olsaydı hiç bir zaman taban fiyat belirleyemezdik.
Αν ήταν ψεύτικη, δεν θα πιάναμε την κατώτατη τιμή.
Yasalara karşı gelip milyonlarca poundluk sahtekârlık yapmamı istedin.
Με έβαλες να παραβώ τον νόμο και να κάνω απάτες εκατομμυρίων λιρών.
Bu yolsuzluk, ciddi bir sahtekârlık ve hükümetin iğrenç bir suistimali.
Είναι διαφθορά, σοβαρή απάτη και κατάφωρη κατάχρηση κυβερνητικής εξουσίας.
Birinin ona güvenenlere karşı işlemiş olduğu Sahtekârlık çemberindeyiz.
Είμαστε στο κύκλο της Απάτης το οποίο δεσμέυει εκείνους που πιστεύουν σε εκείνον.
Yaşıyorum ve nefes alıyorum. Ortada bir sahtekârlık olmadığının sağlam bir kanıtıyım.
Και είμαι η ζωντανή και ευδοκιμούσα απόδειξη, ότι δεν υπήρχε απάτη.
Sonuçlar: 61, Zaman: 0.0386
S

Sahtekârlık eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan