Silahıyla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Silahıyla mı?
Kendi silahıyla mı?
Silahıyla tehdit etti.
Ve onun silahıyla?
Allie silahıyla seni alt etti değil mi?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
nükleer silahkimyasal silahbiyolojik silahağır silahlıgüçlü bir silahbir silahlıaynı silahyeni silahyeni bir silahdolu bir silah
Daha
Ben altı yaşındayken, amcamın silahıyla kendini vurdu.
Elinde silahıyla Koca Frank gelmiş.
Senin çocuk kamyonunda kitle imha silahıyla dolanıyor.
Snart buz silahıyla vurdu beni!
O rezil şıllığı kendi evinde onun silahıyla vurdun.
Herkes kendi silahıyla mücadele eder.
Bu yüzden Sufentanili uzun menzilli bir dart silahıyla vermem gerek.
Erici arayıp cinayet silahıyla ilgili gelişmeleri sorayım.
Onun silahıyla yakalandığını ve dışarı çıkmak istediğini sanıyordum.
Onu pencerede elinde silahıyla gördüm. Heme tüydüm.
Hani silahıyla uyumuştu da neredeyse çenesini uçuruyordu.
Beni kaçıranların silahıyla mı, yoksa susuzluktan mı?
Kendi silahıyla oğlunun öldüğünü öğrenirse kahrolur ihtiyar.
Eminim korumaları değerli silahıyla ilgili düzenli bilgi veriyordur.
Geçen hafta Pariste dört teröristi bir kitle imha silahıyla yakaladık.
Sab Thanın silahıyla ilgili raporları okuduğumda anlamıştım.
Kendisinin saptanan amacı, Batıya kitlesel imha silahıyla sadırmak.
Cinayet silahıyla ilgili daha fazla bir şeyler öğrenebilir miyiz?
Montell ve Sklaroff, Shu Kai Kimin silahıyla orada bekliyorlardı.
Keçiyi lazer silahıyla ve sonrasında bıçak kullanarak öldürdü.
Tek atış, görev silahıyla uyumlu, bir Sig Sauer 229.
Milyonlarca Alman silahıyla yüzleşmek üzere Manşın karşısına geçirmeden önceki hali.
Arabasına gitti, silahıyla geri geldi ve onu silahıyla dövdü.
Senin cinayet silahıyla birlikte yok etmiş olabileceğin O.J. nin çantası.
Tıpkı buz silahıyla Flashı öldürmeye çalışmayacağı gibi mi?