Silahı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Silahı getir.
Bırak silahı.
Silahı bırak Tim.
İndir silahı.
Silahı olabilir!
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
nükleer silahkimyasal silahbiyolojik silahağır silahlıgüçlü bir silahbir silahlıaynı silahyeni silahyeni bir silahdolu bir silah
Daha
Bana silahı ver.
Hıyarlık yapmayı bırak da silahı bana ver.
Onun silahı yok.
Hadi ama, ikinci sınıf balerin, silahı bana ver.
Ya silahı olsaydı.
Hiçbirinizin silahı yok.
Evans, silahı tamir et!
Size karşı kullandığı silahı söylesene bu kurula.
Şimdi silahı onun için götür, onu alacağım.
Eğer bunu yapamayacaksan, silahı başka bir adama ver.
SIG 9 silahı taşıyor ve birazdan soyulacak.
Dolmakalem şeklinde bir gaz silahı, gizli boşlukları olan bir tıraş fırçası?
Tom silahı ne kadar zorlayabileceğini bilirdi.
Ona Zafer Silahı diyorlar Jess.
Silahı 32 derece doğu, 5 derece güneye tekrar ayarla.
Kalkışan, elinde silahı olan kim varsa tasfiye edilecek.
Silahı ile Lauradan çıkan kurşunlar da eşleşmedi.
Han Solonun silahı 550 bin dolardan satışta.
Şu silahı ya da kılıcı kullanmaya kalkmanı takdir ederim.
ABD, nükleer silahı savaşta kullanan ilk ve tek ülkedir.
O silahı bir kenara bırak da kimin kafa derisi yüzülüyormuş göstereyim.
Açıkça ifade edersem, silahı yaratmak beyin fonksiyonunun daha yüksek bir düzeyini gerektiriyor.
Silahı evine saklayıp kanlı giysisini kız arkadaşının dairesinde bırakıyor.
Demek silahı olan sadece Mademoiselle Jackie değilmiş.
Süje, silahı bırakacak. Üzerinde Iraklının parmak izleri var.