Silaha Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Silaha izin vermiyoruz.
Şimdi şu silaha bir bakın.
Silaha dair ayrıntıları istemişlerdi.
İş aletleri silaha dönüştü.
O silaha ihtiyacım yok John, seni dövebilirim.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
nükleer silahkimyasal silahbiyolojik silahağır silahlıgüçlü bir silahbir silahlıaynı silahyeni silahyeni bir silahdolu bir silah
Daha
Bu yüzden silaha ihtiyacım yok.
Şu adamın elindeki silaha bak.
Hiçbir silaha ihtiyacım yok!
Eğer yarın İran nükleer silaha sahip olursa….
Cephaneye, silaha ihtiyacın var mı?
Herbirinin farklı güce ve silaha sahip.
Daha fazla silaha gereksinim var.
Silaha dönüştürülmüş panelleri gözümüzün önüne saklamış.
Hemen uyandım… ve silaha ulaştım.
Silaha sarılmış, herkesi öldürmeye hazır olduğunu söyledi.
Daha fazla silaha ihtiyacımız var.
Söyle onlara, Ike Weirın dövüşmek için silaha ihtiyacı yok!
Ama daha çok silaha ihtiyacımız var.
Bu silaha ait tetikleme mekanizmasının nerede saklandığını söyleyeceksin.
Bunu yapmak için silaha ihtiyacım var.
Bütün garnizonlarınıza, filolarınıza ve evrendeki en büyük silaha rağmen mi?
Işgalciye karşı silaha sarılmayı kararlaştırdı.
Adamı bir kilo bombanın üzerinde oturtunca ne korumaya ne de silaha ihtiyaç kalıyor.
Onlar ya paraya, ya silaha yakın olurlardı.
Polis protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanırken silaha basvurmadi.
Geri dönerse eğer, ateşli silaha da ihtiyacımız olacak.
Sonny Watts… otomatik silaha dönüştürülmüş yasadışı silah bulundurmaktan.
Rowdy, oraya geri dönüyorsun, bu silaha ihtiyacın olacak.
Senin yerinde olsaydım silaha ulaşmayı denemezdim bile.
Yani federal hükümet, siber bir teröriste nükleer silaha denk bir ekipman sağlamış oldu.