Soruşturuyorum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Soruşturuyorum Leydim.
Onu da soruşturuyorum.
Federal bir savcıyı soruşturuyorum.
Bir dizi cinayeti soruşturuyorum ve işin içinde bir Spinnetod olduğunu düşünüyorum.
Onun ölümünü soruşturuyorum.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Gizli görevdeki bir polis memurunun ve karısının öldürülmesi olayını soruşturuyorum.
Bir suçu soruşturuyorum.
Kayın validenizin ölümünü soruşturuyorum.
Bir cinayeti soruşturuyorum baba.
Dün gece işlenen bir cinayeti soruşturuyorum.
Bir cinayeti soruşturuyorum.
Yangınla bağlantılı bir cinayeti soruşturuyorum.
Bir cinayeti soruşturuyorum.
Müşterilerinizden biri olan Matthew Shawın ölümünü soruşturuyorum.
Meyerist Hareketini soruşturuyorum.
Bir cinayet işlenmiş. 20 Yaşında demir işçisi Christopher Feeney, ve bu cinayeti soruşturuyorum.
Fakat durun, hala ben soruşturuyorum.
Durum kurtarıcıyım, yani ölü ve kayıp ajanları soruşturuyorum.
Bir liman işçisine düzenlenen cinayet girişimini soruşturuyorum… Nordberg adında biri, bir polis memuru.
İşte şimdi neden burada oturmuş çok garip olduğunu düşündüğüm bir şeyi soruşturuyorum biliyor musun?
William Sutterı 18 aydır soruşturuyorum.
Mahallenizdeki bir cinayeti soruşturuyorum.
Çünkü Zach, çifte cinayeti soruşturuyorum.
Uyuşturucu ve benzer suçları soruşturuyorum.
Hayır. Sadece Aiden OConnell cinayetini soruşturuyorum.
Holberg isminde bir adamın cinayetini soruşturuyorum.
Brian Barrow isimli Chromeun cinayetini soruşturuyorum.
Ben, Kralın gizli bir emriyle, Kutsal Polis Örgütünün rehberi olarak büyük veküçük ulusal ithalat vakalarını soruşturuyorum ve yetkilendirme doğrudan Kraldan gelir.
Muhbirinizin cinayetini soruşturuyoruz ve siz bizimle bilgi paylaşmayacak mısınız?
Böylece ben de, Laguerta Üçlemeciyi soruşturduğumu anlamadan Üçlemeciyi soruşturabileceğim.