Takip ederken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Chase Pattersonı takip ederken.
Beni takip ederken zamanını boşa harcadın.
Kimse beni seni takip ederken görmedi.
Onu takip ederken Transvaalin yarısını geçtik.
Al bakalım Happy. Lambayı takip ederken iyi eğlenceler.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
eşlik edernasıl cüret edersinmutlu edernasıl cesaret edersinacele edersekhak ederdezenfekte ederenjekte edernasıl hareket ederpes eder
Daha
Fiillerle kullanım
Bu beni takip ederken ödediğin bir bedel galiba.
Beni buraya kadar küçük bir süs köpeği gibi takip ederken hepsinin senin olacağını düşündün, değil mi?
Onu kızı takip ederken gördüm, çamaşır odasına girdiler. Öğk!
Aradığımız adam,Brian Owen en son otelin önünden Mercedesinizi takip ederken görülmüş.
Hepiniz beni takip ederken çok mücadele ettiniz.
İnsansız bir uçağın kullanım kurallarını takip ederken çok dikkatliydi: kayıtlı olmalı;
Seni takip ederken hayatla ilgili tonla şey öğrendim.
Bir dahaki sefere birini gizlice takip ederken arka tampona yapışmamaya çalış.
Gary seni takip ederken ben de diğer annenin evine gidip nasıl olduğuna bakarım.
Korošec bu fotoğrafı geçen sene Mayıs ayında Julesburg,Coloradoda fırtınaları takip ederken çekti.
Henry Manueli takip ederken 911i aramış.
Seni takip ederken sana tam olarak ne zaman yaklaşacağımı bilmiyordum en iyi yerin neresi olacağını.
Belki Lukeshi bu dünyaya takip ederken benim… benim Doggettim kaybolmuştur.
İspanyanın büyüleyici Marbella ve Londranın karanlık yeraltı etrafında set,o gangland suçlular ve yozlaşmış bir polis dedektif takip ederken sorumlu tüm bu gizemi ve tam acımasız intikam çözmek için savaşıyor.
Bu teoriyi takip ederken iki kere kavgadan kaçındık.
Magnet Gamingin yeni video slotunda tapınağın hazineleri için iz veavı takip ederken, efsanevi maceracı Heidi Hunt ile bir yolculuğa çıkın.
Birilerini takip ederken fren ve gaza daha çok basıyoruz.
Sürücünün bu uyarılara tepkisini belirlemek için gönüllüler manken aracı takip ederken kasıtlı olarak dikkat dağılmasına uğratıldı ve araç aniden fren yaptı.
Beni takip ederken bu yerlerin hiçbirine gitmedim ama evet, sanırım mümkün.
Rikako yu Tokyo ya kadar takip ederken, bunu bana yine yapacağını düşündüm.
İzleri takip ederken bir ağacın altından geçince, Türk askerini gördük ve bizi karşılayıp, silahlarımızı aldı.
Hayır, ama onu randevusuna kadar takip ederken onunla karşılaştım ve ne yaptığımı anlamış olabilir.
Onun adımlarını takip ederken acaba fark etmeden başka kız kardeşlerle tanıştım mı hiç?
Bjorn kaderini Akdenizde takip ederken, karısı Helganın ölümünün acısını çeken Floki denize açılır ve kendini tanrıların takdirine bırakır.
Yemek pişirmeye gelince, aslında bir tarifi takip ederken berbatım, ama kendi tariflerime ve aslında elimde bulundurmak zorunda olduğum malzemelere bir reçeteyi uyarlama konusunda harikayım( tamam, harika bir aşçı olan annem var.) gerçek teknik.