Tutkun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Reveure tutkun.
Sen tutkun ne, biliyor musun?
İşte, senin tutkun bu.
Bir tutkun olduğu için şanslısın.
Büyük tutkun bu mu?
Bilgi senin en büyük tutkun.
Pazarlama tutkun muydu peki?
Ne zamandan beri bir tutkun var?
Senin hiç tutkun yok mu Usta Po?
Senin dünya dışı yaşamı kanıtlama tutkun gibi.
İşte benim tutkun olduğum şey bu.
Bunu yapabilirsin Ben. Hem yeteneğin, hem tutkun var.
Hepimizin nasıl tutkun olduğuna bak.
Kan tutkun arada sırada artacak, bu çok normal.
Çünkü bu senin tutkun dostum.
Senin tutkun, seni arıyor… İşte bu yaptıkların hayatı yaşamaya değer.
Demek ki tek tutkun elmaslar.
Bana tutkun olan büyük senyör oydu.- De Guiche mi?- Beni evlendirmek istiyordu.
Ben dansın senin tutkun olduğunu biliyorum.
Tutkun geçtiğinde ve utançtan kıvrandığında seni tutacağım ve seni rahatlatacağım.
Faslı kadının senin tutkun olduğunu sanmıştım.
Briana o kadar tutkun olmasaydın, yıllar önce evlenirdim seninle.
Şu sonuca varmalıyız ki: Basit matematiğe tutkun birileri,… bize'' merhaba'' diyor.
Ben diyorum ki.'' Bir tutkun var mı?'' Sizse'' İlgilendiğim bir şey var'' diyorsunuz.
Ne yaptığımın ve neye tutkun olduğumun farkındaydı.
Yalan söylememeliydin. Charles, tutkun beni tarifsiz bir heyecan içine soktu.
Dediğin gibi, Brendana tutkun olduğunu söyledim.
Ayrıca başka bir kadının sana tutkun olduğunu görmek beni kıskandırdı sayılır.
Seni seveceğim. Mutsuzluğun için… şiirlerin, tutkun… öfken… ve bu hudutsuz ve gösterişli çirkinliğin için!
Ayrıca bunun hayatın boyunca bunun tutkun olduğunu anlatan bir paragraf yazmalıyız. Bir de teşvik ödülü koymalısın.