Tutkunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Senin yaşam tutkunu.
Tutkunu görmek istiyorum.
Bence senin tutkunu görüyor.
Tutkunu serbest bırak.
David senin tutkunu gayet iyi hatırlıyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Tutkunu olduğun şey nedir?
Bebeğim. Tek ihtiyacım buymuş. Senin tutkunu hissetmek.
Tutkunu yeniden bulmalısın.
Yani diyorsun ki en sevdiğimiz uyuşturucu tutkunu gibi birisi.
Tutkunu olduğunuz şeyleri yapın.
Eğitim ve barınma hakkındaki tutkunu biliyorum.
Müzik tutkunu olduğunu bilmiyordum.
Zekanı konuştur kızım ama lütfen moda tutkunu kaybetme.
Ya da tutkunu olduğu birisine yardım ediyordu.
O zaman sen de kameranı al ve tutkunu yerine getirip, git buradan.
Tutkunu olduğu işi için gelmek zorundaydı.
İskoç eteklerine olan tutkunu bildiğimden sana İskoçyadan bir hediye aldım.
ADAMUS: Ah, sanırım bu aydınlanmanın en kötü kısmı- tutkunu kaybediyorsun.
Bu iş için olan tutkunu ne zaman kaybettiğini hatırlıyor musun?
Galiba bu göreve, o sinyali bulmandan bile… önce başlayan derin tutkunu anlamaya başlıyorum.
Tanınmış bir makyaj tutkunu, genellikle etkinlikler için kendi makyajını yapıyor….
Bu yarışmanın teması her yıl değişse de ruhu aynı kalır:Swatch tutkunu göster!
Eğer sen bisiklet tutkunu ve mimarlık alman gereken“ mimari turu.”.
Tutkunu her zengin ve ünlü olduktan sonra, istediğin kadar yazabileceğin şiirlere sakla.
Hayatımla ne yapacağımı bilmiyordum, ama duyduğuma göre eğer tutkunu takip edersen her şey yoluna girer.
En çok tutkunu olduğunuz şeyi ele almanın ve kendinizi bu konuda kötü hissetmenizi sağlar.
Bu kızları karşınıza oturttuğunuzda zekanın kapısını açıyorsunuz, tutkunu kapısını açıyorsunuz, kararlılığın kapısını açıyorsunuz, hedefin kapısını açıyorsunuz, büyük liderlerin kapısını açıyorsunuz.
Tutkunu bulmanın zor olduğuna veya senin için uygun olmayacağına ikna olduysan olasılıklara kapalı kalacaksın.
Yüksek lisans yaparken tutkunu olduğum projem aslında daha çok bir takıntıydı Oak Creek hakkındaki gerçeği bulmaktı.
Acıyı resmetmek kolaydır, fakat tutkunu ve acını muhteşem dünyamızın coşkusunu ve neşesini resmetmek için kullanmak bunu daha önce hiç kimse yapamamıştı.