Ulağı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben yalnızca ulağım.
Ulağı niye öldürsün ki?
Travisin ulağı olan?
Kardeş Brighamın ulağı!
Ulağı giyinme odasında göreceğim.
James. Ben fırsat ulağıyım.
Evet ama ulağı öldüre de bilir.
Ulağı öldürmeyi duymuş muydun?
Ve ben de resmi ulağım, bendeniz.
Ulağı Amerikaya sen mi göndermiştin?
Sen çalılıklardaydın, gelecek ulağı bekliyordun.
El-Kaide ulağı olarak biliniyor.
Öğleden kısa bir süre sonra, İsanın en büyük erkek kardeşi Yakub, Marta ve Meryemin yeniden diriltilmiş kardeşinin boş mezarı önünde Lazarusun bahçesinde durmaktaydı; o burada aklında,Davudun ulağı tarafından yaklaşık olarak bir saat önce verilmiş olan haber üzerine düşünmekteydi.
Ulağı bizim için büyük bir ziyafet hazırlayacak!
Mektup ve paket ulağı… Şehir içinde 17 altın.
Ulağın ne kadar süratle yol almak isteyeceğine bağlı.
Tek yapmam gereken ulağı bulup, senin olduğun yere göndermekti.
Ulağın ne kadar süratle yol almak isteyeceğine bağlı.
Ben yalnızca Dükün resmi ulağı değilim, ayrıca saray soytarısıyım.
Ulağınız konuşulacak acil bir meseleniz olduğundan bahsetti.
Tabii krala kendisinin görevlendirdiği ulağı niye vurduğunuzu açıklamak istemiyorsanız.
Şubatta General Percivalın ulağı Binbaşı Wild öğleden sonra 3 sularında ileri karargaha geldiğinde kimse gözlerine inanamadı!
Kendi karımın da onlara katılmasını beklemiyorum ve evet, deliydi ise bile, ulağı öldürmek için çarmıha germeli ve mesajı konusunda insanları uyarmalıyız!
Bunu az önce New York ulağımızdan aldık. Şehirdeki Livingston cezaevindeki Müfettiş Yates, Binbaşı Hewlette hitaben yazmış.
Haberim ulağa teslim etmek için fazla mühim.