Vaaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Vaaz vereceksin.
Yeterince vaaz dinledim.
Vaaz çok uzun!
Sonunda vaaz bitmiş.
Vaaz 2 gün mü sürdü?
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Bugünkü vaaz iyiydi.
Vaaz değil, hayat dersi.
Pekâlâ, vaaz bitmiştir.
Vaaz yok, ese, hatırladın mı?
Sonrasında vaaz ve soda.
Vaaz panosunu gördün mü?
A kadar vaaz başlamıyor.
Vaaz değil seminer onlar.
İsanın Doğumu Oyunu- Vaaz Akşam Yemeği.
Burada vaaz, burada çalışmak.
Çocuklar, bugün vaaz olmayacak.
Vaaz için giyinmeli mi?
Peder Mauricein vaaz için giyinmesi gerekli.
Vaaz ettiği dini kılıç ile yaymayı emir ediyor''.
Günahkar birine vaaz vermek zor bir görevdir.
Kelimenin tam anlamıyla, bu şimdiye kadar yazdığım en kötü vaaz.
Neden vaaz için kalmıyorsun?
Ya da belki her Pazar boş bir kiliseye vaaz veren biri olabilir.
Belki vaaz bile dinleyebilirsin.
Bakanla ilk karşılaşmamı asla unutmayacağım… ve vaaz ettiği günü.
Adamlar vaaz dinlemeyi bekliyor.
İncille vaaz veren herhangi bir adam, nasıl düşünüleceğini bilir.
Bilmek istiyorum. Vaaz konularını. O boktan olanların.
Takipçilerine'' Cihad'' vaaz etti ancak 7 sene önce kayıplara karıştı.
Müjdenin Etkili vaaz Tanrının krallığının ilerlemesi için birincil modu.-.