Verecekler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dolar verecekler.
Sabah kararını verecekler.
Izin verecekler, zorundalar.
Kodları verecekler.
Parayı alacaklar, Ninayı bize geri verecekler.
İnsanlar da tercüme ediyor
Onlara zarar verecekler, Caffrey.
Üniversite için de para verecekler.
Bugün cevap verecekler sanırım.
Cumartesi gecesi onun adına balo verecekler.
Dolar verecekler ama gözünden bıçaklaman gerek.
İyi para verecekler.
Ben de onu diyorum, para ödülünü ne zaman verecekler?
Biraz avans verecekler.
Paramın yarısını aldım. Kalanını dönünce verecekler.
Sana ne kadar verecekler?
Senatör Piersona yaşam boyu başarı ödülü verecekler.
Ve bana parayı verecekler?
Bana hem at verecekler, hem de yanımda gelecekler.
Kullanacaklarına izin verecekler.''.
Maddie ameliyattaymış, çıktığı zaman haber verecekler.
Haftaya bir konser verecekler.
Beni terkettiklerine inanamıyorum, bunun hesabını verecekler.
Zannettik ki bize çikolata verecekler.
Ama bu sefer,kuzeyden gelen dostlarımız sayesinde söyleyeceklerimize kulak verecekler.
Her şeylerini, tüm birikimlerini, evlerini verecekler.
Eğer birini yakalarlarsa, ibret verici bir ceza verecekler.
Dikkatimizi çekecek bir şey bulurlarsa haber verecekler.
Dinlendirici Haplar Ltd. İnsanlara istediklerini verecekler.
Bizimle irtibat halinde olacaklar ve… elde ettikleri tüm bilgileri bize verecekler.
Biz onlara Pol Madisi vereceğiz onlar da bize mag-lev tren yolu hakkını verecekler.