Vurdum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yedi vurdum sanırım.
Ve ben onu vurdum.
Bam, vurdum seni, öldün.
Goranı ben vurdum.
Birini vurdum Danny!
Combinations with other parts of speech
Sonuncuyu da vurdum!
Omzundan vurdum zannedersem.
Onları dudağından vurdum ben de.
Onu bir kere vurdum. Onu yavaşlatmadı bile.
Ben… Onu gelincik mermisi ile vurdum.
Hafifçe vurdum kapıya.
Yanlışlıkla Eleanor Roosevelti vurdum.
Daha sert vurdum o da suya düştü.
Tabancasını aldım ve ona vurdum.
Sahilde insanları vurdum, bir defter çaldım.
Vazoyu kaptım ve onunla kafasına vurdum.
Ona çok sert vurdum. Merak etme, Özür dileyeceğim.
O ibne polisi az önce vurdum Arthur!
Nükleer patlamayla vurdum. O kadar da dünyalı sayılmaz yani.
Yeni birşey değil, tek farkı bu defa ben de ona vurdum.
Onu gözlerim kapalıyken vurdum, başına nişan almamıştım.
Ona tekrar tekrar sordum,'' Tezgahtarı ben vurdum'' dedi.
Sonra onu vurdum, bıçakladım ve tüm altınını çaldım.
Bu sabah karımı ve çoçuğumu çivi tabancasıyla vurdum.
Sonra ona kemerle vurdum sonra da gerçek bir kırbaçla.
Mac, son erkek arkadaşım beni öldürmeye çalıştı… ve onu vurdum.
Kritik yerlerinden birçok kez vurdum, ama bana mısın demedi.
Billyyi vurdum ve mekânı açmak için senin uyuşturucuları kullandım.
Bunu söyleyen son kişiyi vurdum. Sonra da uçaktan attım.
Her seferinde ona sertçe vurdum ve onun kart bir zampara olduğunu söyledim.