Yöneltti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Beni bana yöneltti sözlerin.
Bir şey beni çatıya yöneltti.
İki teknik direktörün açıklamalarınınardından ise basın mensupları sorularını yöneltti.
Bu beni bateriye yöneltti.
Adamım, bu benim ev hayvanımı gerçekten düşünmeye yöneltti.
Onları ambara o yöneltti.
Bu durum beni Güney Afrika kıyılarında büyük beyaz köpekbalıklarının fokları nasıl avladıklarını araştırmaya yöneltti.
Ki bu da beni çalmaya yöneltti.
Ölü balıkların fotoğrafı, onları buna yöneltti.
Sizi bu araştırmaya ne yöneltti?
Bu kitlesel göçe karşı oluşan halk muhalefeti, Şansölye Angela Merkeli siyasi kariyerinin sona erdiğini açıklamaya yöneltti.
Bazıları da beni yazmaya yöneltti.
Son zamanlarda bu iddialar, gerçek bir histeriye yol açtı veülkedeki bütün başlıca siyasi partiler, Başbakan Edi Ramaya karşı ağır suçlamalar yöneltti.
Sonrasında ilgisini şiire yöneltti.
Müfettişler öğrencilere çeşitli sorular yöneltti.
Ve bunlardan bir tanesi beni Narconona yöneltti.
Yıllardır bu kuruma karşı en ağır eleştirileri yöneltti.
Beni adı uğruna doğrunun yoluna yöneltti.
Bu özellikler gökbilimcileri cüceküresel bir galaksi olarak sınıflandırmaya yöneltti.
Bana olan nefreti onu uyuşturucuya yöneltti.
Bu zamansız gelişme bizi forvet arayışına yöneltti.
Ve bu, o zaman, beni büyük sorulara yöneltti.
Bilim, habis ellerini bize karşı yöneltti.
Ayrıca onları daha kısa kitaplar okumaya da yöneltti.
Bu durum beni bu konuyu tekrar araştırmaya yöneltti.
Bu delilerle iş görmek beni içki içmeye yöneltti.
Yunan parlamenterler Avrupa Komisyonuna, şu soruları yöneltti:.
Babam, çeki bozdurmaya bankaya giderken, annem endişelerini bana yöneltti.
Onun yerine dikkatini kronoloji ve müziğin matematik ve fiziksel dünyayla nümerik ilişkisi olan'' harmoni''ye ve onların astrolojik sonuçlarına yöneltti.
Phil, kolejde basket oynarken asla profesyonel bir oyuncu olamayacağını anlamıştı. Lâkin genlerinde potensiyel bir güçvardı. Bu potansiyel onu başka bir spor dalına yöneltti.