Yavrulara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yavrulara bayılırım!
Haydi gidip yavrulara bakalım!
Yavrulara bakacağının sözünü verdi.
Tüm köy yavrulara yardıma geliyor.
Yavrulara atınca da büyükler gelip onları gagalıyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Yazık oluyor ülkeme ve genç yavrulara.
Yavrulara benzeyen köpekler: chow-chow ve Pomeranian pomeranian.
Süper kahraman kostümü giymiş şu şirin yavrulara bak!
Siz yavrulara bu gece sokaklardan uzak durmanızı söylemiştik.
Yapma ama, birazcık… Şu güzel yavrulara dokunayım biraz.
Yavrulara bu şekilde bakmanın toplu yaşamın ilk adımı olduğu düşünülür.
Kalabalık olduklarını gördüğünde… büyük erkeklerin yavrulara saldırdığı da görülmüştür.
Onlar, anneleri yanındaken yavrulara saldırmayacaklar fakat anne avlanmak için onları yalnız bırakmak zorunda.
Plasenta yavrularının tam bağımsız olması için aylar hatta yıllar gerekse bile, annelerinin vücudunda korundukları o erken aylar bu yavrulara yaşam mücadelesinde çok değerli bir başlangıç sağlıyor.
Çiftleşmeden sonra dişi, eşinin kuluçkaya yatması ve yavrulara göz kulak olması için yumurtalarını bırakarak ortadan kaybolur.
Bu adamlara kaç kez söylediğimi bilmiyorum… Yavrulara'' Eksik etek dememeleri gerektiğini.
Sonradan aklı karıştı, çünkü bu erkek olanların kolonideki yavrulara baktıkları anlamına da geliyordu ve o bunun tamamıyla imkânsız olduğunu düşünüyordu.
Çita… Bu yavruları o fenerle takas edebileceğime bahse girerim.
Kulağa yavru gibi geliyor.
Yavruları kendi tarafına götür ve orada kal kendi iyiliğini istiyorsan.
İşte yavruları bulduk.
Yavruları almıyorum.
Bunu seyreden yavru rakunlar başlıyorlar onlar da dolaşmaya!
Yavruları var.
Yavru penguenler.
Baba, yavru kurtları seviyorum ama, onlar Dennis için biraz fazla sertler.
İlk üç yavru gayet sağlıklıydı.
Yavruları almışlar!
Yavrularının seslerinin bebek ağlamasına benzediğini söylerler.
New Jerseydeki yavru timsahlar gibi. Birisi onları bırakmış.