Yerleştirip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
İğnesini yerleştirip ve hazır.
Bunu kökün ortasına yerleştirip.
Aygıtı zemine yerleştirip uzaklaşıyorum.
Üzerimde ameliyat yaptılar… sırtıma bir çeşit izleme cihazı yerleştirip beni bıraktılar.
Maviyi yeşile yerleştirip ışık yapabilirsiniz.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
içine yerleştirilmişaltına yerleştirilirsen yerleştirdinoraya yerleştilerarasına yerleştirinburaya yerleşmeye
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Pedallı kıskaçların bulunduğu yeniyıl ağacı standlarının kullanımı daha kolaydır:Standı yerleştirip kıskacı yerine sabitleyin; artık hazırsınız!
Ekrana yerleştirip tekrar istediğiniz gibi birleştirebilirsiniz….
Girdik, kameraları yerleştirip çıktık.
Üzerine yerleştirip polisleri aradıktan sonra onun olacak yani.
Eczanelerin çevrelerine adamlarımızı yerleştirip bize gelmelerini saplarız.
Bizi buraya yerleştirip, üstesinden gelmemiz için maniler planladılar.
Evlendiğin zaman, şeyini orasına yerleştirip çocuk sahibi oluyorsun.
Telefonu buraya yerleştirip makineyi çalıştırıyorsunuz. Bilgisayar nesneyi tarıyor.
Ülkenin dört bir yanına sahte planlar yerleştirip birini almamız için beklediler.
Evime uyuşturucu yerleştirip…-… hayatımın akışını değiştirmedi mi?
Onları uzağa çeksem sence patlayıcıları yerleştirip vaktinde çıkabilir misin?
Matt Lane bombayı yerleştirip kaçmak yerine kalıp hakemlik mi yaptı?
Bozuk polisler ve hükümet onuarıyor, ancak orijinal yollarıyla onlarla kavga etmeye devam ediyor- etiketlerini yerleştirip grafiti çizerek şehrin gri duvarlarına çekiyor.
Valizine bir bomba yerleştirip onu bir uçağa bindirdi.
Evet ama ya kurbanın parmağını sensöre yerleştirip vücuduna elektrik verirsek?
Göleti mi? Bir stüdyoya su tankı yerleştirip birkaç bin litre su doldurun yeter. Arkada da ağaçlar!
Televizyonları alçak sehpalara yerleştirip mümkün olduğunca geriye itin.
Amiralin, gemime bir casus yerleştirip sonra da bana söyleyeceğine… sahiden inanıyor musun?
Ertesi gün 200 kiloluk bir tabutu üstüne yerleştirip tamamen toprakla doldurdular.
Onu boş bir kulübeye yerleştirip mutfaktan yemek verdim.
Bütün girişlere vücut taraması yerleştirip, havalandırma kanallarını kapatacak.
Beynine elektrikli sondalar ve bilgisayar çipleri yerleştirip sana bir şeyler yaptıran birine gelince, bu saçmalık.
Mohammed küveti enkazın tepesine yerleştirip çocuklarına her sabah köpük banyosu yaptırmaya başlamış.
Bedenler tam katılığa ulaşınca da, onları yerleştirip bulunmalarını sağlamak için… yaklaşık 10 saati olmuş oluyor.
Bu, Henry Fordun, arabalarını hareketli bantlar üzerine yerleştirip işçilerin bu bandın hızına uygun olarak çalışmalarını istediği yıldı.