What is the translation of " COOKBOOK " in Turkish?

• yemek kitabı
• bir yemek kitabı
• kitabının
• yemek kitabını
• yemek kitabım
• tarife göre

Examples of using Cookbook in English and their translations into Turkish

The KDE Cookbook.
KDE Yemek Kitabı.

You are gonna help me write the cookbook.
Yemek kitabını yazmama yardım edeceksin.

I wrote a cookbook, Sandra.
Ben bir yemek kitabı yazdım, Sandra.

Julia Child's first cookbook.
Julia Childın ilk yemek kitabı.

I wrote a cookbook… Meatloaf, pot pies, peach cobbler.
Ben bir yemek kitabı yazdım, Sandra Köfteler, dolmalar, turtalar.

It's a witch's cookbook.
Cadının yemek kitabı.

I'm not the cookbook. Frances.
Ben yemek kitabı değilim. Frances.

I'm certain you kept the cookbook.
Yemek kitabını alıkoyduğundan eminim.

Now we're doing cookbook medicine?
Şimdi de tarife göre doktorluk mu yapacağız?

That's what's important. My new cookbook.
Önemli olan şey yeni yemek kitabım.

Because it's not a cookbook, Bree.
Çünkü o bir yemek kitabı değil, Bree.

Simca and Louisette are writing a cookbook.
Simca ve Louisette bir yemek kitabı yazıyorlar.

So now we're doing cookbook medicine?
Şimdi de tarife göre doktorluk mu yapacağız?

Didn't you ever read Jessica Seinfeld's cookbook?
Jessica Seinfeldın yemek kitabını hiç okudun mu?

Ive been observing… since you brought that cookbook you have become very naughty.
Dikkatimi çekti de o yemek kitabını getirdiğinden beridir sen çok haylaz oldun.

And I came up with an idea that I will write a cookbook.
Ve bir yemek kitabı yazmaya karar verdim.

My father gave me my first cookbook. Grandma Donald!
Büyükanne Donald'' nedir? Babamın bana verdiği ilk yemek kitabım.

And I came up with an idea that I would write a cookbook.
Ve bir yemek kitabı yazmaya karar verdim.

He gave me a cookbook.
Bana bir yemek kitabı vermişti.

And everyone knows your mom plagiarized a cookbook.
Ve herkes annenin yemek kitabı çaldığını biliyor.

That's what's important, my new cookbook. That's right.
Doğru, önemli olan şey yeni yemek kitabım.

And everyone knows your mom plagiarized her cookbook.
Ve herkes annenin yemek kitabı çaldığını biliyor.

Yeah, i didn't think it was a cookbook, claudia.
Evet, ben bir yemek kitabı olduğunu düşünüyorum vermedi, claudia.

Of course, I never knew that until I did it to my mother-in-law's cookbook.
Elbette, ben kaynanamın yemek kitabını bu şekilde yapıncaya değin bunu hiç bilmiyordum.

She published a cookbook.
Yemek kitabı yayınladı.

My daughter-in-law got me a cookbook.
Gelinim bana bir yemek kitabı almış.

He said it's a cookbook.
Yemek kitabı olduğunu söyledi.

Frances. You know, I'm not the cookbook.
Ben yemek kitabı değilim. Frances.

I'm returning your cookbook.
Yemek kitabını geri vermeye geldim.

Had no idea… Because, yousee, there is no French cookbook in English.
Çünkü, biliyorsunuz, İngilizce Fransız yemek kitabı hiç yok.