What is the translation of " I'M A SENATOR " in Turkish?

• ben bir senatörüm

Examples of using I'm a senator in English and their translations into Turkish

I'm a Senator.
Ben Senatörüm.

What's wrong with her? I'm a Senator!
Onun nesi var? Ben bir Senatörüm.

I'm a Senator.
Ben bir senatörüm.

Don't be ridiculous. I'm a senator.
Ben bir senatörüm. Gülünç olma.

I'm a Senator.
Bense bir Senatörüm.

Don't be ridiculous. I'm a senator.
Gülünç olma. Ben bir senatörüm.

I'm a Senator.
Ben de bir senatörüm.

Don't be ridiculous. I'm a senator.
Gülünc olma. Ben bir senatörüm.

I'm a Senator. I'm.
Bense bir Senatörüm.

You're studying to become a Jed I'm a senator.
Sen bir Jedi olmak üzeresin, bense… bense bir Senatörüm.

I'm a Senator. I'm.
Ben- ben bir senatörüm.

You're studying to become a Jed I'm a senator.
Sen bir Jedi olmak üzeresin, bense… bense bir Senatör üm.

I'm a senator's wife!
Ben bir Senatör eşiyim!

You're studying to become a Jed I'm a senator.
Bense bir Senatör üm. Sen bir Jedi olmak üzeresin, bense.

I'm a senator, you know.
Ben de senatörüm, biliyorsun.

I'm… I'm a Senator.
Ben- ben bir senatörüm.

I'm a senator, for chrissake!
Ben senatörüm, Tanrı aşkına!

It will be like I'm a senator, and you're a tobacco lobbyis.
Ben senatörmüşüm de, sen de tütün eksperiymişsin gibi olacak.

I'm a senator of Venice.
Ben Venedik senatörüyüm.

I'm a senator of Venice.
Ben Venedikin senatörüyüm.

I'm a senator, for chrissake!
Ben bir Senatörüm, Tanrı aşkına!

I'm a Senator, for Christ's sake!
Ben senatörüm, Tanrı aşkına!

I'm a senator. Don't be ridiculous.
Ben bir senatörüm. Gülünç olma.

I'm a senator. Don't be ridiculous.
Gülünc olma. Ben bir senatörüm.

I'm a senator now, so I must get engaged.
Artık bir senatörüm o yüzden nişanlanmam gerekiyor.

I am a senator and a member of the judiciary committee.
Ben bir senatörüm ve yargı komitesinin bir üyesiyim.

No--- I am a senator.
Hayır, ben bir senatörüm.

I was a senator.
Ben bir senatördüm.

No… I am a senator.
Hayır… Ben Senatör değilim!

When I am a senator, I will come home every night and talk to the president about my day, just like he comes home every night and talks to me.
Senatör olduğumda, her akşam evlerinize geleceğim ve başkanla günümün tamamını bu konuyu konuşarak geçireceğim. Aynı sizin evinizde konuşuyormuş gibi.