What is the translation of " INDENTATION " in Turkish?

• girinti
• iz
• çukur
• bir çentiği
• gösterebiliyorsa sandalyenin altında girinti
• girintileme
• girintiyi
• girintilemesini
• sevecekti

Examples of using Indentation in English and their translations into Turkish

No Indentation.
Girinti Yok.

Increase the indentation.
Girintiyi Arttır.

Indentation Type.
Girinti türü.

Clean Indentation.
Girintiyi Temizle.

Indentation Mode.
Girintileme Kipi.

Decrease Indentation.
Girintiyi Azalt.

Indentation step.
Girintileme adımı.

Auto indentation.
Otomatik girintileme.

Indentation Amount.
Girinti Miktarı.

Increase Indentation.
Girintiyi Arttır.

Indentation width.
Girinti genişliği.

Default Indentation mode.
Öntanımlı girinti kipi.

Indentation Actions.
Girinti Eylemleri.

Always increase indentation level.
Girintileme düzeyini her zaman yükselt.

Indentation Properties.
Girinti Özellikleri.

He would see every curve, Every line, every indentation.
Onun her kıvrımını, her çizgisini, her beresini görüp sevecekti.

Show indentation lines.
Girinti satırlarını göster.

I checked the rug beneath the legs and there was no indentation.
Sandalyenin altındaki halıya baktım… ve hiçbir girinti yoktu.

Adjust indentation of code pasted from the clipboard.
Panodan yapıştırılan kodun girintilemesini ayarla.

Well, these ruins are pretty ancient, but this indentation looks recent.
Ama bu çukur yeni gibi görünüyor. Pekala, Bu kalıntılar oldukça eski.

The round indentation wounds are consiste with haer blows.
Yuvarlak, çukur yaralar, çekiç yaralarıyla uyumlu.

Well, these ruins are pretty ancient, but this indentation looks recent.
Pekala, Bu kalıntılar oldukça eski, ama bu çukur yeni gibi görünüyor.

Is that the indentation i found on the passenger armrest?
Bu, yolcu koltuğundaki…-… dirseklikte bulduğum iz mi?

Someone jabbed a syringe into his neck, creating the indentation in the bone.
Birisi boynuna şırınga ile enjekte etmiş, kemikte çukur yaratmış.

The indentation matches the edge of an iron stool there.
Girinti, oradaki demir iskemlenin kenarı ile uyuşuyor.

There is no way to explain how the truck bomb could have carved out this indentation.
Bomba yüklü kamyonun bu girintiyi nasıl oyduğunu açıklamanın hiç bir yolu yok.

There's an indentation in between the third and fourth vertebrae. Got it.
Üçüncü ve dördüncü omur arasında bir girinti var.

And there was no indentation. I checked the rug beneath the legs.
Sandalyenin altındaki halıya baktım… ve hiçbir girinti yoktu.

But this indentation looks recent. Well, these ruins are pretty ancient.
Ama bu çukur yeni gibi görünüyor. Pekala, Bu kalıntılar oldukça eski.

But this indentation looks recent. Well, these ruins are pretty ancient.
Pekala, Bu kalıntılar oldukça eski, ama bu çukur yeni gibi görünüyor.