What is the translation of " KNAPSACK " in Turkish?

• sırt çantası
• çantanı
• sırt çantasını
• çantasını
• sırt çantanı

Examples of using Knapsack in English and their translations into Turkish

She had no knapsack.
Sırt çantası yoktu.

Knapsack full of rocks.
Sırt çantası taşlarla dolu.

Where's the knapsack?
Sırt çantası nerede?

Knapsack, the zipper is broken.
Sırt çantası, fermuarı bozuldu….

Give me the knapsack.
Bana sırt çantanı ver.

One knapsack, left strap torn.
Adet sol askısı yırtılmış sırt çantası.

Give me the knapsack.
Bana sırt çantasını ver.

It's a knapsack. Well, then, don't forget the knapsack.
O zaman sırt çantanı unutma.

Then don't forget the knapsack.
O zaman sırt çantanı unutma.

Nifty knapsack, Kent.
Hoş sırt çantası, Kent.

It's not a purse, it's a knapsack!
O kese değil, sırt çantası!

Jacket, leather. 1 knapsack, left strap torn.
Adet deri ceket. 1 adet sol askısı yırtılmış sırt çantası.

Pick up that gun, get the knapsack.
Silahını al sırt çantasını getir.

And the little girl's knapsack… looks to be from Japan.
Küçük kızın sırt çantası,…-… Japon malına benziyor.

He must have gone for the knapsack!
Sırt çantası için geri dönmüş olmalı!

Notice the knapsack and the space for weapon storage.
Sırt çantasına ve silah depolamak için ayrılmış alana dikkat edin.

Where would you get a knapsack like that?
O sırt çantasını nereden aldın?

You know what, give me that knapsack.
Bak ne diyeceğim, ver o sırt çantasını bana.

Where would you get a knapsack like that?
Bu sırt çantasını nereden aldın?

You may take a small suitcase or knapsack.
Yanınıza küçük bir valiz ya da sırt çantası alabilirsiniz.

And that's you tossing a knapsack in the back seat.
Bu da çantanı arka koltuğa atışın.

It's not a purse, it's a knapsack!
Bu çanta değil, sırt çantası!

Why are you using sarah's knapsack from high school?
Neden Sarahnın lisedeki çantasını kullanıyorsun?

It's not a purse, it's a knapsack!
O el çantası değil, sırt çantası!

Certainly, and give him his knapsack and passport.
Elbette, ayrıca çantasıyla pasaportunu da verin.

Thank you. MAN: Where would you get a knapsack like that?
Teşekkürler.- Sırt çantasını nereden aldın?

Thank you. MAN: Where would you get a knapsack like that?
Teşekkürler.- Bu sırt çantasını nereden aldın?

Thank you. MAN: Where would you get a knapsack like that?
Bu sırt çantasını nereden aldın?- Teşekkürler?

And tell whoever it is you have got in there he's left his knapsack on the sofa.
Ve içerdeki kimse söyle ona, çantasını salonda unutmuş.