What is the translation of " RUBY " in Turkish?

• ruby
• yakut
• rubynin
• rubyyi
• rubyi
• yakutu
• yakutun
• yakutunu

Examples of using Ruby in English and their translations into Turkish

That ruby means a lot to me.
O yakutun benim için büyük önemi var.

I have come to take back the Heart of Fire ruby.
Ateşin Kalbi yakutunu geri götürmeye geldim.

Well, your ruby certainly is a biggie.
Pekâlâ, yakutun gerçekten de kocaman.

I don't think you know the"real" Ruby.
Rubynin gerçekten kim olduğunu bildiğini zannetmiyorum.

I'm going to find this Ruby and put an end to this.
Rubyi bulup buna bir son vereceğim.

Hi, you have reached he voicemail of Sam and Ruby.
Merhaba, Sam ve Rubynin sesli mesajına ulaştınız.

Gilbert Blythe?- Ruby has a crush on…- Well done.
Gilbert Blythe. -Ruby şeyden hoşlanıyor.

Hi, you have reached the voicemail of Sam and Ruby.
Merhaba, Sam ve Rubynin sesli mesajına ulaştınız.

Here to see Baby Ruby, eh? What would you like?
Yavru Rubyi görmeye mi geldiniz? Ne alırsınız?

Hey. You believe that Rachel's that Ruby character?
Hey. Rachel, Rubynin o karakterine inanıyor musun?

So, Reign is after Ruby and she started with Lena.
Öyleyse Reign, Rubynin peşinde ve Lenayla başladı.

Ruby, she's waiting for you to come home. Remember Ruby?
Rubyyi hatırladın mı? Ruby eve gelmeni bekliyor?

No one even knew that ruby was in there.
Yakutun içinde olduğundan kimsenin haberi bile yoktu.

When Ruby was infected with Gravitonium, she tried to help.
Gravitonyum, Rubyi etkilendiğinde yardım etmeye çalışmıştı.

If you don't find that ruby, goodbye Yale, hello Jail.
Yakutu bulamazsak elveda Yale, merhaba kodes.

Every Sunday. That's why she dragged me and Ruby to church.
O yüzden beni ve Rubyyi her pazar kiliseye sürüklerdi.

Jo said that's where Ruby stashed the Occultum. You do?
Jo, Rubynin'' occultumu oraya sakladığını söyledi. Öyle mi?

They are remnants from the paintings on the box that contained the ruby.
Onlar yakutun içinde bulunduğu kutunun boya artıkları.

Ashley, uh… was wearing this ruby red gloss, number 6.
Ashley parlak kırmızı yakutunu takıyordu, 6 numarayı.

Call Ruby. Would you like to call Ruby on mobile?
Rubyi ara. Rubyi cep telefonundan aramak ister misiniz?

That's why she dragged me and Ruby to church every Sunday.
O yüzden beni ve Rubyyi her pazar kiliseye sürüklerdi.

Call Ruby. Would you like to call Ruby on the cell phone?
Rubyi ara. Rubyi cep telefonundan aramak ister misiniz?

You do? Jo said that's where Ruby stashed the Occultum?
Jo, Rubynin'' occultumu oraya sakladığını söyledi. Öyle mi?

Ruby also has green eyes, but one of her eyes has some shadings to it.
Rubynin gözleri de yeşil ama gözlerinden birinde bir gölge var.

I was gonna sneak in, take the ruby and close him up again.
Gizlice girecek, yakutu alacak ve göğsünü kapatacaktım.

Ruby, do you remember that time… that you run off with that Efford boy?
Efird denen çocukla birlikte kaçtığın -Ruby? zamanı hatırlıyor musun?

She tried to help. When Ruby was infected with Gravitonium.
Gravitonyum, Rubyi etkilendiğinde yardım etmeye çalışmıştı.

Okay you said the people who found this ruby died in a freak accident.
Bu yakutu bulan kişilerin tuhaf kazalarda öldüğünü söylemiştin.

Stingwell hid the Dam Ruby somewhere in here before I did him in.
Onu gebertmeden önce Stingwell yakutu buraya bir yere saklamıştı.

That you run off with that Efford boy? Ruby, do you remember that time?
Efird denen çocukla birlikte kaçtığın -Ruby? zamanı hatırlıyor musun?