Examples of using She created in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
She created me.
Beni o yarattı.And you are… absolute perfection. Because… she created you.
Çünkü seni o yarattı… ve sen tamamıyla mükemmelsin.One she created.
Bu sorunu o yarattı.It is time to be brave, to sacrifice. She created me.
She created the team.
Takımı o yarattı.Antibiotics can't whack! She created a strain that That bitch!
She created The Troubles.
Sorunları o yarattı.Just seems like the king of thing that might exist in a world she created.
She created a new identity.
Yeni bir kimlik yaratmış.And used it to make fun of me. She created a fake Snapchat account.
She created a sickness.- Excuse me?
Bir hastalık yarattı.- Afedersin?Clare, betraying her… will never fill the hole she created within you.
Clare, ona ihanet etmek… içinde yarattığı boşluğu asla doldurmayacak.She created the replacement technique.
O yarattı. -O Will never fill the hole she created within you. Clare, betraying her.
Clare, ona ihanet etmek… içinde yarattığı boşluğu asla doldurmayacak.She created this vampire language for the book series.
Bu vampir dilini roman serileri için yaratmış.Certainly Tina has to be there, because she created the most damage to Jason and survived.
She created a strain that antibiotics can't whack!
Antibiyotiklerin etki edemeyeceği bir tür yaratmış.When Beverly Crusherwas caught in the static warp bubble she created her own reality.
Beverly Crusher warp baloncuğuna yakalandığında, kendi gerçekliğini de yarattı.She created her own chance and has a lot of common sense.
Kendi şansını kendi yarattı ve çok sağduyulu.In her late 30s, she created the linguacode translation matrix.
Evrensel çeviri matrisini yarattı. Otuzlu yaşlarının sonunda.She created me. It is time to be brave, to sacrifice.
Beni yarattı. Artık cesur olma ve fedakarlık yapma zamanı geldi.Olamadı. Leonardo adını verdiği hayali bir çocuk yarattı.She created the replacement technique… Wow. In RNA splicing.
RNA bölünmesinde değiştirme… tekniğini o yarattı. Vay be.What she created, what you… we helped to create. .
Yarattığı şeyi, yaratmasına yardım ettiğimiz şeyi.She created The Troubles… she's got to know how to end them.
Sorunları o yarattı. Nasıl durduracağımızı da That bitch! She created a strain that antibiotics can't whack!
Antibiyotiklerin etki edemeyeceği bir tür yaratmış. Vay sürtük!She created a fake Snapchat account and used it to make fun of me.
Sahte bir Snapchat hesabı oluşturup benimle alay etmek için kullandı.Everything she created. I can't let Mother Ginger destroy.
Annemin yarattığı her şeyi Zencefil Annenin yok etmesine izin veremem.She created the mama bears campaign, increased female membership by a third.
Anne ayı kampanyasını yarattı, kadın üyelerin sayısı üçte bir arttı.She created you to deal with the shrinks and the suits… and all their bureaucratic bullshit.
Psikologlarla, davalarla ve bürokratik saçmalıklarla başa çıkmak için seni yarattı.
