BENJAMIN BUTTON Meaning in English - translations and usage examples

• benjamin button
• benjamin buttons

Examples of using Benjamin button in Turkish and their translations into English

Bu bir aile dostum, Benjamin Button.
Benjamin Button, this is my husband.

Ben de Benjamin Buttondaki durum var.
I have that Benjamin Buttons thing.

Bu bir aile dostum, Benjamin Button.
This is a friend of my family's, Benjamin Button.

Ya, Benjamin Button fermuarlı olsaydı?
What if Benjamin Buttons had a zipper?

Adım Benjamin.- Benjamin Button.
My name is Benjamin. Benjamin Button.

Bu Benjamin Button ve bir kitaptı.
It's Benjamin Button, and it was a book.

Altı yaşında, ama Benjamin Button hastalığı var.
But he has been Benjamin Button disease. He's six.

Ters Benjamin Button, normal oluyor. Bir saniye.
Benjamin Button reversed is just normal.

Sıra dışı koşullar altında doğdum. Benjamin Button.
Benjamin Button. And I was born under unusual circumstances.

Bende şu Benjamin Button şeyinden var.
I have that Benjamin Buttons thing.

Sıra dışı koşullar altında doğdum. Benjamin Button.
And I was born under unusual circumstances. Benjamin Button.

O zaman şu Benjamin Button sensin.
That Benjamin Button. I was like,'You got.

Benjamin Button gibi hissediyorum ama ters hâli.
Benjamin Button, but, like, backwards, reversed.

Ve ben sıra dışı bir koşulda dünyaya geldim. Benjamin Button.
Benjamin Button. And I was born under unusual circumstances.

Ben de Benjamin Button hastalığı olduğunu söylüyorum.
I have got the Benjamin Button disease.

Ve ben sıra dışı bir koşulda dünyaya geldim. Benjamin Button.
And I was born under unusual circumstances. Benjamin Button.

Benjamin Button hastalığına mı yakalandın sen de?
Have you come down with Benjamin Button's disease?

Ee Maya, hep bu boyda mıydın, yoksa Benjamin Button durumu mu?
So, Maya, have you always been this size, or is this like a Benjamin Button deal?

Bende şu Benjamin Button hastalığından var. -İstediğin her şeyi.
I have that Benjamin Buttons thing. Anything.

Şimdi sizin için durumu biraz toparlayacağım. Bu Benjamin Button için yapılan ilk testti.
I will roll that for you now. This was the first test for Benjamin Button.

Benjamin Button. Sıra dışı koşullar altında doğdum.
Benjamin Button. And I was born under unusual circumstances.

Tamam, hala onun Benjamin Button olduğunu düşünüyorsan, onun yanından başka hiç bir yerde olmamalısın.
Okay, if you still think he's a Benjamin Button, you shouldn't be anywhere near him.

Benjamin Button. Sıra dışı koşullar altında doğdum.
And I was born under unusual circumstances. Benjamin Button.

Benjamin Button evliliği mi yapıyorsun? Bekle, neden?
Are you doing, like, a Benjamin Button marriage? Wait, why?

Benjamin Button. Ve ben sıra dışı bir koşulda dünyaya geldim.
Benjamin Button. And I was born under unusual circumstances.

Benjamin Button. Ve ben sıra dışı bir koşulda dünyaya geldim.
And I was born under unusual circumstances. Benjamin Button.

Annie, Benjamin Buttonun ilgisini çektiğini söyledi. Evet, ama Annie bana.
But Annie said-- Annie said Benjamin Button was compelling.

Annie, Benjamin Buttonun ilgisini çektiğini söyledi. Evet, ama Annie bana.
Was compelling. But Annie said-- Annie said Benjamin Button.

Annie, Benjamin Buttonun ilgisini çektiğini söyledi. Evet, ama Annie bana.
Yeah, but Annie said-- Annie said that Benjamin Button was compelling.

Ben de Benjamin Button hastalığı olabilir… ama doğduğumdan beri kadınların tadına bakıyorum.
I may have the Benjamin Button disease… but I have had experience with women since childbirth.