BIR BAŞLANGIÇ Meaning in English - translations and usage examples S

Noun
Adjective
Verb
start
başlamak
başlangıç
bir başlangıç
baştan
kurmak
a beginning
bir başlangıcı
başı
bir başı
başlaması için
başlangıcı olduğunu
initial
ilk
başlangıç
paraf
baştaki
baş harflerini
adınız
parafla
initiation
başlangıç
kabul töreni
başlatma
kabul törenini
üyeliğe kabul
bir kabul
is an origin
a prelude
başlangıcı
önce
bir başlangıç
bir prelüd
hazırlığı

Examples of using Bir başlangıç in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu bir başlangıç.
It's a first.
Bu sizin için bir başlangıç.
It is time for your initiation.
Bir başlangıç olabilir?
Possibly a beginning?
Belki de bir başlangıç.
A beginning, perhaps.
Bu bir başlangıç hikâyesi. Hayır.
No. It's an origin story.
Son değil, bir başlangıç.
A beginning, not an end.
Bu bir başlangıç hikâyesi.
It's an origin story.
Bak, bu senin için bir başlangıç olacak.
Look. This is gonna be your initiation.
Bu bir başlangıç, değil mi?
That's a beginning, isn't it?
İlgili bir form var… İki imza ve bir başlangıç.
There's a form involved… two signatures and an initial.
Hayır. Bu bir başlangıç hikâyesi.
No. It's an origin story.
Bir başlangıç, gelişme ve sonu vardır.
They have a beginning, a middle, and an end.
Hem bir son hem de bir başlangıç, ikisi bir arada.
I mean,it's… It's an end and a beginning all in one.
Bir başlangıç yaptım, birkaç farklı başlangıç..
I have done a beginning, several beginnings..
Gregor, mümkünse ona yetişmek için bir başlangıç hareketi sürmüştür.
Gregor took an initial movement to catch up to him if possible.
Bunu bir başlangıç gibi düşün.
Just think of it as initiation.
Ve insanlık için temiz bir örnek oluşturalım. Yeni bir başlangıç.
And create a fresh example for humanity. Let us make a new beginning.
Uzun bir başlangıç periyodu gerektiriyor olmalı.
It must require a long period of initiation.
Büyük Patlama muhtemelen bir başlangıç değil ama çarpışmada değil?
And is it possible the Big Bang is not a beginning, but is a collision?
Bize bir başlangıç koşulu veren bir örnek yapalım.
Let's do another one that gives us an initial condition.
Elçilik bombalamasının planladıkları şey için bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz.
We believe the embassy bombing was a prelude to what they had planned.
Ancak yeni bir başlangıç yapmak için çok geç değil.
But it's not too late to make a new beginning.
Gün, zararsız bir şarkıyla başladı,… şiddet için bir başlangıç.
The day began with a harmless little ditty, a prelude to violence.
Yeni bir başlangıç için fırsat, bununla neyi kastediyor bilmiyorum.
I don't know what he means. A chance for a new beginning.
Partide ne oldu sadece bir başlangıç. Ve eğer Lorenzo haklıysa.
And if Lorenzo's right,what happened at the party is just the beginning.
Bir başlangıç atıcısının maçı kazanmak için kaç tane atış yapması gerekir?
How many innings does a starting pitcher have to pitch to get the win?
Ama bu sadece bir başlangıç olacak. Mahkemeler hayatını alacak.
The courts will take your life,but that will be only the beginning.
Kesin bir başlangıç arayabilirdiniz, Stephenın zamanında yaptığı gibi.
As Stephen once did. You could trace a precise beginning.
Yeni bir başlangıç yapıp… insanlık için temiz bir örnek olalım.
And create a fresh example for humanity. Let us make a new beginning.
Bu dinamik bir yasanınözelliği olup herhangi bir özel başlangıç koşulu gerektirmez.
This is a property of the dynamical law anddoes not require any special initial condition.
Results: 1372, Time: 0.0367

Word-for-word translation

S

Synonyms for Bir başlangıç

Top dictionary queries

Turkish - English