GEZIM Meaning in English - translations and usage examples

• trip
• gezim

Examples of using Gezim in Turkish and their translations into English

Ben Gezim, buradayım.
It's Gezim here.

Bu benim kamp gezim.
This was my camping trip.

Hey, Gezim, nasılsın?
Hey, Gezim, how are you?

Bu benim bekarlığa veda gezim.
This is my bachelor trip.

Bu benim gezim değil.
It's not my trip.

Gezim iptal edilmedi.
My trip wasn't canceled.

Bu benim ilk iş gezim tamam mı?
It's my first business trip, right?

Paris gezim iptal edildi.
My trip to Paris is cancelled.

Bu benim ilk iş gezim, değil mi?
It's my first business trip, right?

Harika. İlk hayvanat bahçesi gezim.
Great. My first trip to the zoo.

Evet, Gezim için hala biraz açığım var.
Yes. I'm still short for my trip.

Natasha… Bu benim bekarlığa veda gezim.
Natasha… this is my bachelor trip.

Gezim için hazırlanıyor olmam gerekir.
I should be getting ready for my trip.

Natasha… Bu benim bekarlığa veda gezim.
This is my bachelor trip. Natasha.

Sorun değil. İş gezim olduğunu mu söyledim?
It's okay. I said I had a work trip?

İş gezim olduğunu mu söyledim? Sorun değil?
It's okay. I said I had a work trip?

Bu benim bekarlığa veda gezim. Natasha.
This is my bachelor trip. Natasha.

İş gezim olduğunu mu söyledim? Sorun değil.
I said I had a work trip? It's okay.

Bu benim bekarlığa veda gezim. Natasha.
Natasha… this is my bachelor trip.

Yarın bir iş gezim var benim. Şikâyetçi mi olsun?
Right. I have a business trip tomorrow?

Bu, benim çalılıklara ilk gezim olmayacak.
This is not my first trip into bush.

Yarın bir iş gezim var benim. Şikâyetçi mi olsun?
I have a business trip tomorrow… Right?

Sonbaharda Fransaya bir iş gezim var.
I have a business trip to France in the fall.

Sorun değil. İş gezim olduğunu mu söyledim?
I said I had a work trip? It's okay?

Ama futbol için paramız var, benim tarihi gezim için yok.
But there is money for football and not for my history trip.

Anne, okulca arazi gezim için çek yazman gerekiyor.
Mom, I need a check for the school field trip.

İki haftada bir bu kadar kazanıyorsan benim gezim çok pahalı gelir.
If that's what you make every two weeks, my trip is too expensive.

Tüm gezim boyunca hepinizi aklımdan uzak tutamadım.
All during my trip I could not keep you out of my mind.

Benim Alaska kıyı gezim var, senin de projen.
I have got that coastal trip to Alaska, and you have got your thing.

Politika, Minneapolise olan iş gezim ya da filmlerden alıntılar.
Politics, a business trip I took to Minneapolis, or quotations from popular movies.