GITMEYELIM Meaning in English - translations and usage examples

• not go
• walk

Examples of using Gitmeyelim in Turkish and their translations into English

Oraya gitmeyelim.
Not going there.

Hayır, bu taraftan gitmeyelim.
No, let's not go that way.

Neden gitmeyelim ki?
Why wouln't we go?

Ama lütfen, oraya gitmeyelim.
But please, let's not go there.

Bugün gitmeyelim.'' Ama yok.
Let's not go today." But no.

Bu kiS Floridaya gitmeyelim.
Let's not go to Florida this winter.

Tuvalete gitmeyelim. Nerede yapalım?
We don't want to go in the bathroom?

Artık oraya gitmeyelim.
Let's not go over anymore.

Hadi gitmeyelim. Hayır, bunu yapamam.
Let's just not go. No, I can do this.

Harika. Hadi gitmeyelim.
Great. Let's not go.

Pitte gitmeyelim, Shelby orda olacak.
Do not go to Pitt, Shelby will be there.

Harika. Hadi gitmeyelim.
Let's not go.- Great.

Hadi bütün gün böyle yatakta kalıp işe gitmeyelim.
Let's stay in bed like this all day and not go to work.

Birlikte gitmeyelim mi?
Should we go together?

Sung Shik. Artık oraya gitmeyelim.
Sung Shik. Let's not go over anymore.

Artık oraya gitmeyelim. Sung Shik.
Sung Shik. Let's not go over anymore.

Arnavutluk! Hayır, o yöne gitmeyelim.
No, let's not go that way. Albania!

Bu tarafa gitmeyelim. Henüz göremiyorum.
I can't tell yet Let's not walk this way.

Hayır, bunu yapamam. Hadi gitmeyelim.
Let's just not go. No, I can do this.

Bu tarafa gitmeyelim. Henüz göremiyorum.
Let's not walk this way. I can't tell yet.

Yakala onu.- Hayır, bu taraftan gitmeyelim.
No, let's not go that way.- Get him!

Karakola gitmeyelim.- Hiçbir şey yapmadan oturamayız!
We can't just do nothing! Let's not go to the station!

Hey, çok hızlı gitmeyelim olur mu?
Hey, hey, let's not go too fast,?

Hadi gitmeyelim. Bu arada, seninle o elaman arasında ne var?
Let's not. What is with you and that guy, anyway?

Kyungjin, bu çok tehlikeli biz gitmeyelim.
Kyungjin, this is dangerous Let's not go.

Neden odasına gitmeyelim, ve sorunun ne öğrenmeyelim?
Why not go to his room, kind of casually, and see what's wrong with him?

Okulu bırakabilirim.- O kadar ileri gitmeyelim.
Let's not go that far. I could drop out of school.

Hadi partiye gitmeyelim çünkü orada tatlı çocuklar olmayacak.
Let's totally not go to that party'cause there's not gonna be cute guys there.

Kyungjin, bu çok tehlikeli biz gitmeyelim.
It's shin changsoo kyungjin, this is dangerous let's not go.

Cenazeye gitmemem lazım, öyleyse… hadi gitmeyelim!
I shouldn't be going to the funeral, so… Let's not go.