KEKLERIN Meaning in English - translations and usage examples

• cupcakes
• cakes
• muffin
• brownies

Examples of using Keklerin in Turkish and their translations into English

Bu keklerin tadı kökü.
These muffins taste bad.

Aslında yedim, mesela keklerin içinde.
I have had eggs in, like, cakes.

Keklerin nesi varmış?
What's wrong with cupcakes?

Kahveli keklerin yanına mı?
Next to the coffee cake?

Keklerin çoğunu yediğini gördüm.
I saw you eat most of the cakes.

Bu tür keklerin var mı?
You have had these kind of brownies?

Keklerin altını ne yaptın?
What did you do with the muffin bottoms?

Detox, sen keklerin kraliçesi.
Detox, you will play the queen of cakes.

Keklerin altını ne yaptınız?
What do you do with the muffin bottoms?

Üçüncü olarak da keklerin hepsini yedin.
And third, you ate all the brownies.

Şu keklerin tadına bir bakayım.
Let me try that cheesecake.

Daha sonra, gerçek doğasını keşfettim. Tükettiğim keklerin.
And then, I recognized the true nature of the cupcakes I had consumed.

Burada keklerin kokusu için otururduk.
We sit here to smell the cupcakes.

Her neyse, sadece çörekleri umursadığını ve keklerin işinin bittiğini söyledi.
Anyway, she said she only cares about cronuts and that cupcakes are over.

Keklerin arkasına saklanıyordun sen.
You were hiding behind the Twinkies.

İşte patates keklerin ve şampanyaların.
Here's your potato cakes and champagne.

Keklerin ev yapımı olduğunu sanıyordum.
I thought the cupcakes were homemade.

Daha sonra, Tükettiğim keklerin… gerçek doğasını keşfettim.
And then, I recognized the true nature of the cupcakes I had consumed.

Keklerin ve şekerlemelerin kokusunu alabiliyorum.
I can smell cakes and sweets.

Bu sabah çikolatalı keklerin çok leziz görünüyorlar, Michelle.
Your chocolate cupcakes are looking very tasty this morning, Michelle.

Bu keklerin içine çikolatalı cips koymayacağız.
Putting chocolate chips in the pancakes.

Daha sonra, Tükettiğim keklerin… gerçek doğasını keşfettim.
Of the cupcakes I had consumed. And then, I recognized the true nature.

O keklerin parasını tezgâhın üzerine bırak.
Put the money for those cupcakes on the counter.

Yuvarlak keklerin nerede olduğunu unutmak istemezsin.
You wouldn't want to forget where the round cakes are.

Bu keklerin yapılışını sana annen mi öğretti?
Your mama teach you how to make these brownies?

Keklerin bunu değiştireceğini mi sanıyorsun?
You really think cupcakes are gonna change that?

Bu keklerin içine çikolatalı cips koymayacağız.
We do not put chocolate chips in the pancakes.

Bütün keklerin isimleri 90lardaki insan isimleriyle değiştirdim!
I renamed all the cupcakes after people from the'90s!

Elbette keklerin hiçbir zaman işe yaramayacağını biliyorsunuzdur Bayan Pope.
Of course you know cupcakes would never work, Ms. Pope.

Keklerin üst kısmı. Çünkü keklerin sadece üst kısmını seversin.
They're muffin tops because the muffin tops are the only parts you like.