KUTLAMA Meaning in English - translations and usage examples

• celebrate
• celebration
• celebratory
• congratulatory
• to congratulate
• celebrating
• celebrations
• celebrates
• celebrated

Examples of using Kutlama in Turkish and their translations into English

Kutlama şarkısı söyle.
Sing the congratulatory song.

Bu gece Sırbistan kutlama yapıyor.
Tonight Serbia celebrates.

İnsanlık kutlama yaparken, her şey sona erecek.
As humanity celebrates, so shall it end.

Bay Kang tarafından verilen kutlama konseri.
Congratulatory performance given by Mr. Kang.

Üzgünüm, kutlama havasında değilim.
I'm sorry, I'm not in a celebratory mood.

Sınıra hoşgeldin… Büyük kutlama.- Manish?
Welcome to the border… Big celebrations.- Manish?

Özür dilerim, kutlama yapacak havada değilim.
I'm sorry, I'm not in a celebratory mood.

Sınıra hoşgeldin… Büyük kutlama.- Manish?
Big celebrations.- Welcome to the border…- Manish?

Cumhuriyet kutlama yapacak, maskeleri takacaklar.
The Republic celebrates, they don masks.

Pekala, o zaman içelim… oğlunla kutlama sarması iç.
Okay, so then just smoke… have-have a celebratory joint with your son.

Büyük kutlama.- Manish?- Sınıra hoşgeldin?
Welcome to the border… Big celebrations.- Manish?

Fletcher Motorla imzaları attığınız için seni kutlama fırsatım olmadı.
I didn't get a chance to congratulate you on signing Fletcher Engines.

Büyük kutlama.- Manish?- Sınıra hoşgeldin.
Big celebrations.- Manish?- Welcome to the border.

Yani senin devletin böyle bir pislik artık nefes almıyor diye kutlama yaparız.
We, your government, celebrates when a piece of shit like this no longer breathes.

Ölmediğimizi kutlamak için yapacağımız kutlama içkisi.
We didn't die" drink. You know, that celebratory.

Sırada, Maestro Kang Gun-woonun yönettiği Seokran Filarmoni Orkestrasının kutlama konseri var.
Next is the Seokran Philharmonic congratulatory performance lead by Maestro Kang Gun-woo.

Çoğu kutlama yaparken, diğerleri ölüm şarkıları söyledi.
While many celebrated, others sang death songs.

Ama Actiumun yıldönümünde kutlama emri vermiştiniz, değil mi?
But you ordered celebrations for the anniversary of Actium, didn't you?

Kutlama partisi için kullanılabilecek bir şey yok.
There's nothing that can be used for the congratulatory party.

Tahminim dün gece kutlama yaparken sızıp kaldığın yönünde.
Celebrated last night, and then you blacked out.

Ve sen kutlama yaparken McCreary saati cebime geri koydu.
And while you celebrated, McCreary put my watch back in my pocket.

Winston Pear nasıl biliyor… kutlama rezervimi nerede sakladığımı?
And how the hell does Winston Pear know where I keep my celebratory reserve?

Seni kutlama fırsatımın olmasını istedim. Kişisel olarak.
I just wanted to make sure I had an opportunity to congratulate you, you know, personally.

Terfiin için seni kutlama fırsatım olmadı Erin.
Haven't had a chance to congratulate you on your promotion, Erin.

Oğlunla kutlama sarması iç. Pekala, o zaman içelim.
So then just smoke… have-have a celebratory joint with your son.

Oscarı kazandığım zaman… hiç kutlama notu ya da çiçek aldım mı sence?
Do you think I received any congratulatory notes And when I won my Oscar?

O da henüz kutlama pastası ve afiş asma modunda değil.
He's still Not in a congratulatory cake and banner place yet.

Winston Pear nasıl biliyor… kutlama rezervimi nerede sakladığımı?
Know where I keep my celebratory reserve? And how the hell does Winston Pear?

O da henüz kutlama pastası ve afiş asma modunda değil.
Not in a congratulatory cake and banner place yet. He's still.

İyi haber alınca kutlama yapmak bir Sky Castle geleneğidir.
It's SKY Castle's tradition to congratulate when good things happen to each other.