LIRET Meaning in English - translations and usage examples

• lira
• lire
• liras

Examples of using Liret in Turkish and their translations into English

Fiyatı 5 Liret.
It costs five liras.

Beş liret. Hepiniz şahitsiniz.
You shall all witness this. Five liras.

Bir yumurta 45 Liret!
Forty-five liras for one egg!

Pekala, 2 milyon Liret ama 1 cent daha vermem.
OK, 2 million lira, but not one cent more.

Hayır demek de ne oluyor? 1 Liret.
One lira. What do you mean"no"?

Hayır, on liret yazıyor.
No, it says ten liras.

Hepiniz şahitsiniz. Beş liret.
You shall all witness this. Five liras.

Milyon liret biriktirmiştim, onu al ve kaç.
I have 5 million liras saved, take it and run.

Ve seyahat giderlerin için 500,000 liret.
And 500,000 liras, travel expenses.

Pekala, 2 milyon Liret ama 1 cent daha vermem.
Okay, 2 million lira, but not one cent more.

Dediğin gibi kartpostal ve 300 liret gönderdim.
I sent a postcard and 300 lire, as you said.

Beş liret. Beni sevmiyorsun galiba, Don Lollo.
Five liras. You probably don't like me, Don Lollo.

Karın için 300 milyon liret öderim dedi.
He said, I will buy your wife for 300 million lira.

Beş liret. Beni sevmiyorsun galiba, Don Lollo.
You probably don't like me, Don Lollo. Five liras.

Suya girer miydin? Biri sana bin liret verse?
If someone offered you 10,000 lira would you go in?

Fotoğraf için 5 Liret Ve onlarla evlerine giderseniz, ne olur?
And if you go home with them, what? Five lire for the photograph?

Gazetecinin verdiği 500 liret nerede?
Where are the 500 liras the man from the newspaper gave you?

Ayda 50 bin Liret ödemeyi önerecek kadar başarılı mı oldum?
Have I been so successful for someone to offer me… 50,000 lira a month?

O fiyata bastonunu satın alabilirsin! 000 Liret.
Here's 10,000 lire. You can buy his cane for that price!

Dün gece birkaç bin liret için kıçımızı yırttık.
We bust our arses last night for a few thousand lire.

Pazzi bankası size her florin için beş liret ödeyecek.
The Pazzi bank will pay you five lire to the florin.

Geçen sene, kendi cebimden 500 liret harcamıştım… paramın geri ödenmesi 8 ay aldı.
Last year I spent 500 lira out of my own pocket.

Şimdiye kadar burada 460 saat ve 46 milyon liret harcadım.
I have spent 460 hours here. I have spent 46 million lira.

Cimrinin tekine çattım, 1000 liret ve bir paket sigara verdi.
Some hypocrite gave me 1000 lira and a pack of smokes.

Hawk, sana elbise, otel ve günde 250,000 liret.
Hawk, we have got you clothes, a great hotel and 250,000 lira per day.

Birkaç ezik üzüm için 2 milyon Liret! Yıkık bir duvar parçası ve?
Million lira for a piece of broken wall and some crushed grapes?

Başka var mı bak bakalım Alvaro, her bir tel için sana 5 liret vereceğim.
Look for more Alvaro, five liras for each white hair.

Cimrinin tekine çattım, 1000 liret ve bir paket sigara verdi.
Who gave me a thousand liras and a pack of cigarettes. Just one poor wretch.

Yoldan üçüncü çiftlik orası. Zahmetin için 2 liret vereceğim sana.
It's 3 farms up the road and here's 2 lira for your trouble.

Bir Rembrandt Senyör medeniyete olan değeri dolar ya da liret ile ölçülemez.
Its value to civilisation cannot be equated in dollars and lira.