Examples of using Oturmak istiyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom oturmak istiyor.
Tom wants to sit down.Herkes onun yanına oturmak istiyor.
Oturmak istiyor. Jason her zaman kucağımda.
Jason wants to sit on my lap all the time.İnsanlar oturmak istiyor.
People wanna sit.Yakut nedeniyle dün gece aşağı oturmak istiyor.
Ruby wants to sit you down because of last night.Combinations with other parts of speech
Usage with nouns
teşekkür etmek istiyorumseni görmek istiyorözür dilemek istiyorumeve gitmek istiyorumseni istiyorumbenim istediğimistediğin zaman
bir şey istiyorumistiyorum ben
zarar vermek istemiyorum
More
O, tahta oturmak istiyor.
He wants to sit on it.Kim babasının kucağına oturmak istiyor?
Who wants to sit on Daddy's lap?Burada oturmak istiyor.
She wants to sit up here.Örneğin kendisi şehirde oturmak istiyor;
Kamp ateşi etrafında oturmak istiyorsa onu nasıl durdurabilirim?
Can I stop him if he wants to sit around a campfire?Jason her zaman kucağımda oturmak istiyor.
Jason wants to sit on my lap all the time.Kirk bir kutuda oturmak istiyorsa, bırak otursun. Evet.
If Kirk wants to sit in a box, let him Majesteleri, Leydi Townsend oturmak istiyor.
Your Majesty, Lady Townsend wishes to sit down.Sığınma ve birkaç tıbbi yardım üzerine karşılıklı anlaşmaya oturmak istiyor.
She wants to sit down at a mutually agreed upon place and a few basic medical supplies.O içinde oturmak istiyor.
She would like to sit in it.Bayan Schnur üç gün kanepede oturmak istiyor.
Ms. Schnur wants to sit on the couch for three days.Örneğin kendisi şehirde oturmak istiyor; ben sessiz bir yerde oturmak istiyorum. .
For instance, he wants to live in the city; I Bay Philips daha sonra sizinle oturmak istiyor.
Mr. Phillips wants to sit down with you later.Önde şoförle oturmak istiyor.
He wants to sit up front with the driver.Çünkü polisler suçluyu bulmak için sokakta olmak yerine ofiste oturmak istiyor.
Because the policemen want to sit in their office instead of being on the street looking for the criminal.Sanırım Matthew senin yanına oturmak istiyor.- Büyükanne.
Parkın çok güzel bir yer. Millet hemen dibinde oturmak istiyor.
The park you built is nice, and people want to live next Sanırım Matthew senin yanına oturmak istiyor.- Büyükanne.
Granny. I think Matthew wanted to sit next İşte, oyunda yeni bir el, ama aynı şekilde oturmak istiyor.
Here, he's a new hand at the game, but he wants to sit in on it just the same.Atlantic Cityde oteldeki bütün erkekler masama oturmak istiyordu.
In Atlantic City, all the men at my hotel wanted to sit at my table.Şimdi beni seviyor ve New Yorkta benimle kanepeye oturmak istiyor.
And now Şimdi beni seviyor… ve New Yorkta benimle bir koltukta oturmak istiyor.
And now Biliyorsun, şehirde insanlarıtahliye ediyorlar oralarda artık züppeler oturmak istiyor.
You know, the city, they're evicting people left and right,now that the yuppies want to live there.Geçen sene, okul gezisine gittiğimizde kimse yanıma oturmak istememişti.
Last year, when we went on a school trip… Nobody wanted to sit next Hiç oturmak istemez misin sen?
Don't you ever just wanna sit?
