RENKLER Meaning in English - translations and usage examples

• colors
• colours
• palette
• color
• colour
• coloring
• colouring

Examples of using Renkler in Turkish and their translations into English

Ne renkler?
What colour?

Renkler iyi.
Good coloring.

Güzel renkler.
Beautiful palette.

Renkler iyi.
Good colouring.

Basit Renkler 4 bpp.
Simple Colour 4 bpp.

Aynı güzel renkler.
The same lovely colouring.

Şuradaki renkler harika, değil mi?
Amazing coloring there, isn't it?

Renkler için savaşmak buraya kadarmış.
So much for fighting over colour.

Ya sayılar ya renkler.- Unuttum.
It's either figures or colours.- I have forgotten.

Güzel renkler. Bundan başka var mı?
Beautiful palette. You got more of these?

Yolda inekler. Etrafta Hintliler, renkler.
Indian population, colours all around. The cows on the road.

Yapay renkler petrolden üretiliyor, G.
Artificial coloring is made from petroleum, G.

Biliyor musun asıl ilginç tarafı ne?- Sadece renkler.
Just the colouring.-You know what the real bitch of it is?

Rubensdeki renkler, çok… çok kendine has.
Well, the Rubens has a very… very particular palette.

Pürüzsüz bir deri ve güzel narin, renkler ve yani ben.
Sort of smooth skin and nice delicate, coloring and well I.

Mavi…- Farklı renkler. Kırmızı ve belki beyaz.
Blue…- Different colours. Uh, red maybe and white.

Renkler gibi. Bazen, parlak ışıklar görüyorum.
You know, like… colours. Sometimes I see flashes of light.

Etrafta Hintliler, renkler. Yolda inekler.
Indian population, colours all around. The cows on the road.

Renkler için detaylandırdım, ekonomi için değiştirdim.
I have elaborated for colour, altered for economy.

Ve güneş açınca, tüm bu farklı renkler görünür.
We got all these different colours. And when the sun shines through.

Sanattaki en önemli şey renkler gibi kendini ifade etmektir.
The most important thing in art is its own means, like colour.

Tüm renkler önemlidir çünkü birlikte… gökkuşağını oluştururuz.
We make a rainbow. every color is important because, together.

Farklı harfler kullanıyorlar. Farklı renkler, farklı sayılar.
They put up different colours, different numbers, different letters.

Takımımız farklı renkler verilerek başka birimlere dağıtıldı.
Our team split up to lead departments, given different colours.

Neyse, Doktor Johnson bunların en sevdiğin renkler olduğunu söyledi.
Anyway, Dr Johnson said that, uh, that these are your favourite colours.

Nötr renkler, sen çiçekler saçılmış koridora inerken arp çalıyor.
Neutral palette, harps play as you walk down the aisle strewn with rose petals.

Bilirsin, bazen… ışıklar ve renkler, müziksel notalar gibi oynuyorlar.
You know, sometimes… act like musical notes. the lights and colours.

Renkler, gözlerimizin ışık dalgalarının ne kadar enerjik olduğunu algılama şeklidir.
How energetic light waves are. Color is the way our eyes perceive.

Sayfada'' koyu kahverengi renkler dışında, ciğerler nekropside normal bulundu'' diyor.
Except for the darker brown colour, livers appeared normal at necropsy.

Parlak renkler, bir hayvana tatsız bir yemek olduğunu göstermek için uyarı olabilir.
Bright colouring can be a warning that an animal is unpleasant to eat.