TATMAYA Meaning in English - translations and usage examples

• tasting

Examples of using Tatmaya in Turkish and their translations into English

Tatmaya can atıyorum!
I'm dying to taste it!

Onu şarap tatmaya götürüyor.
Taking her wine tasting.

Tatmaya hazır mısınız?
You ready for a tasting?

Siz şarap tatmaya devam edin.
Continue In just wine tasting.

Tatmaya başlayalım mı?
Shall we begin the tasting?

Julia ile tatmaya sen gittin.
You went to the tasting with Julia.

Tatmaya kalkarsan hasta olursun.
Don't taste it'cause you will be sick.

Albakorumdan tatmaya cesaretin var mı?
Dare you taste my albacore?

Juan Antonio, Cristinayı şarap tatmaya götürdü.
Juan Antonio took Cristina to a wine tasting.

Hayır. tatmaya ihtiyacım yok.
No. I don't need to try it.

Ayrıca bu gece babam sizleri şarap tatmaya davet etti.
And tonight, Dad has invited them to a wine tasting.

Şarap tatmaya vaktim yok, Oliver.
I don't have time for a wine tasting, Oliver.

Senin amirinim Ve bundan dahasını tatmaya sahip olsam iyi olur.
I'm your superior, and I have better taste than that.

Tatmaya devam etmek istedim… fakat Pepe onu aldı.
But Pepe took it away. I wanted to keep on tasting it.

Romantik yemek tatmaya Hoş geldiniz.
Welcome to Sensual Food Tasting.

Tatmaya devam etmek istedim fakat Pepe onu aldı.
I wanted to keep on tasting it, but Pepe took it away.

Yasak meyvesini tatmaya cesaretiniz var mı?
Dare you taste her forbidden fruit?

Teşekkürler. Maison Galasında pelin otu tatmaya gidiyorum.
Thanks. I'm going to an absinthe tasting at Maison Premiere.

Julia ile tatmaya sen gittin. Doğru.
Right. you went to the tasting with julia.

Daha sonra, havayı içine çekmeye… ve toprağı tatmaya hazırlandı.
Next, Viking prepared to sniff the air… and taste the soil.

Uzaktan varlığımı tatmaya ne dersiniz dostlarım?
How about a taste of remote presence, my friends?

Hatırlatayım dedim, bugün Lisada şefin yemeklerini tatmaya gideceğiz.
Just reminding you, we have that chef's tasting at Lisa's later today.

Doğru. Julia ile tatmaya sen gittin.
You went to the tasting with julia. mmm. right.

Şunları tatmaya başla da ne yapacağımızı bulalım.
Just start tasting this stuff so we can figure out what we're making.

Normal nişanlıların kadınlarını pasta tatmaya götürdüğünü biliyor muydun?
Did you know that average fiancés let their ladies take them to cake tastings?

Bunu atlayıp tatmaya geçtiniz ve direk boğaza.
Just skip over the taste budsand go right to the gullet.

Emeril bizi şarap tatmaya davet etti de akşama.
Emeril has invited us to a… a little tasting this evening.

Bunu atlayıp tatmaya geçtiniz ve direk boğaza.
Just skip over the taste buds and go right to the gullet.

Şimdi kendi kanını tatmaya hazır ol! Yeterince eğlendik.
Now get ready to taste your own blood! You have had your fun.

Senin büyünü tatmaya geldi. Seyircilerin tamamı ülkenin her yerinden.
The country just to taste some of your magic. That audience out there traveled from all over.