YANITIN Meaning in English - translations and usage examples

• answer
• response

Examples of using Yanıtın in Turkish and their translations into English

Yanıtın ne?
What is your answer?

Buna yanıtın ne?
What's your answer to that?

Yanıtın nedir?
What's your answer?

Peki yanıtın ne?
Well, and what's your answer?

Yanıtın hayır değil.
The answer is not no.

Öyleyse işte yanıtın.
Well, then, there's your answer.

Yanıtın bir mermi oldu.
Your answer was a bullet.

İlgilendiğim senin yanıtın değil,!
It's not your answer I'm interested in!

Evet, yanıtın nedir?
Well, what is your response?

Senin hep her şeye yanıtın vardır.
You always have an answer for everything.

Yanıtın hala doğru değil.
Your answer is still not correct.

Tamam, sayfalarıma yanıtın var mı?
Okay, um, did you get a response on my pages?

Kendi yanıtın var, bebeğim.
Snap! You got your answer, baby.

Soracağım her soruya bir yanıtın vardı.
Every question I have asked, you have had an answer for.

İşte yanıtın. Sahibi sensin.
Well, there's your answer. You do.

Her şey çok güç görünür, ama her zaman bir yanıtın vardır.
Everything seems so difficult, but you always have an answer.

Yanıtın Groddu öldürmek değil.
Killing Grodd is not your answer.

İyi bir soru, yanıtın yarısını içerir.
A good question contains half the answer.

Yanıtın bir kısmını biliyoruz zaten.
We know part of the answer.

Bir anlığına yanıtın bu olduğunu düşündüm.
For a second, I thought it was the answer.

Yanıtın dili ya da diğer belirteçleri.
Language or other identifier for the answer.

Lanzmann, aldığı yanıtın'' onu şok ettiğini'' yazdı.
The answer he got there, Lanzmann wrote"shocked him.

Yanıtın sence biraz kibirli değil mi?
And don't you think your answer is a little bit arrogant?

Şey, geri dön ve onlara yanıtın hala hayır olduğunu söyle.
Well, you go back again and tell them the answer's still no.

Cidden yanıtın Nora Darhk olduğunu mu düşünüyorsun?
And you really think Nora Darhk is the answer.

Orta Kaliforniyanın engebeli tepeleri yanıtın bir kısmını oluşturuyor.
In the rugged hills of central California is part of the answer.

Yanıtın düğünde saklı olduğunu düşünmüyorum, Hugo.
I don't think the answer lies in the wedding party, Hugo.

Yani ciddi bir konu olduğunda, senin yanıtın öylece geçiştirmek mi?
So when a serious issue comes up, your response is just to avoid it?

Çünkü yanıtın şu satranç oyunu ile ilgili olduğunu sanıyorum.
Because I think the answer has something to do with the chess game.

Bununla birlikte, yanıtın bu türü psikofizikte yaygın kalmıştır.
Nevertheless, that sort of response has remained popular in applied psychophysics.