Examples of using Cevap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Cevap verdi.
Hiç cevap yok.
Cevap yok, komutanım!
Henüz cevap yok mu?
Cevap Morgan Freeman.
Combinations with other parts of speech
Usage with adjectives
bazı cevaplaryanlış cevapaynı cevabıhayır cevabınıtüm cevaplarıbütün cevaplarıbasit bir cevapgüzel cevapiyi bir cevapdürüstçe cevap
More
Henüz cevap vermedi.
Cevap gelmiş olmalıydı. Şimdiye kadar Çok garip.
Henüz cevap vermedi.
Belki de değil. Vorlon yüksek komutundan bir cevap aldık.
Fakat cevap yok.
Cevap da vermiyorsun, bu da insanın kafasını karıştırır.
Eylem Cevap Vermiyor.
Cevap vereceği bir tedavi bulamazsınız… kendi vücudunda boğulacak.
May maillerime cevap verdi.
Kusano, Cevap yok. neler yapıyorsun?
Çoğu cumhuriyetçi cevap dahi vermedi.
Jules cevap verdi: Gel ve kendin gör.
Sana kaç cevap geldi Şef?
Kaptan cevap verir…'' Savaşta bıçaklanırsam, kanımı görmeyin diye.
Al sana birkaç cevap önerisi. MoneyLife.
Hiç cevap alamıyordum ve sonra… MacArthur programından 625 bin dolar kazandığımı ekledim.
Mesajlarıma cevap vermeyi bıraktı.
Birçok cevap aldım ama hiçbiri dikkatimi çekmedi.
Bağışıklık sistemi enfeksiyona cevap verdiğinde daha fazla akciğer hasarı meydana gelebilir.
Biz ona cevap vererek ne sıkıntısı varsa onu giderdik.
Sınır devriye, cevap ama gelmesi 1 saat sürer.
Bende söyle cevap verdim, eğer birinci sınıf derecesi verirlerse.
Oduwalenin hiç cevap atmaması garip.- Yedi yıl mı?
Önce insanların ne cevap dışarı bulmak gerçekten zor olurdu.
Sor Juananın Sor Filoteaya cevap vererek ne yapmaya çalıştığını bana anlatabilir misiniz?