ZOR SORULAR Meaning in English - translations and usage examples

• difficult questions
• tough questions
• hard questions
• challenging questions
• toughest questions

Examples of using Zor sorular in Turkish and their translations into English

Bazı zor sorular alıyorsunuz.
You get some tough questions.

Hıristiyanlar olarak, cevaplanması zor sorular.
Difficult questions to answer. As Christians.

Bunlar çok zor sorular, Ronny.
These are tough questions, Ronny.

Zor sorular sormaya baslayacaklar.
They're going to start asking hard questions.

Umarım. Sana bazı zor sorular sormam gerek.
I hope so. I need to ask you some difficult questions.

Ama zor sorular sormayı bırakma.
But don't stop asking the hard questions.

Umarım. Sana bazı zor sorular sormam gerek.
I need to ask you some difficult questions.- I hope so.

Zor sorular sormaya başlayacaklar.
They're going to start asking hard questions.

Seçmenler her iki adaya da zor sorular soracak.
The voters will be asking both candidates hard questions.

Bazı zor sorular sorulacaktır.
There will be some hard questions for you to answer.

Örneğin öğrencilerine zor sorular sordular mı?
For example, did they ask their students challenging questions?

Sana bazı zor sorular sormalıyız tamam mı?
We need to ask you some difficult questions, ok?

Yanlış yapıncaya kadar ona zor sorular sorardım.
I would keep asking him difficult questions until he got one wrong.

Zor sorular sormamı her zaman sen söylerdin.
You always told me to ask the tough questions.

Arkadaşın olarak sana bazı zor sorular sormak görevim.
As your friend, it's my duty to ask the tough questions.

Bana zor sorular sorabileceğinizi söylemiştim. beni dışlıyorsun.
I was told you would ask hard questions.

Bu da demek oluyor ki sana daha zor sorular sormam gerekiyor.
Which means that I need to ask you more difficult questions.

Yani, biz zor sorular sorarız Stephen Drake Şov.
I mean, we ask the tough questions on The Stephen Drake Show.

Cevaplarını vermek için buradayız. Tony, kendin hakkında zor sorular sorup.
Tony, we're here to ask and answer difficult questions about yourself.

Gerçekten zor sorular. Çünkü bazı sorular soruyordun.
Really tough questions. Cause you have been asking some.

Ama program için 75 askerin ortadan kaybolması… zor sorular yaratacaktı.
Would have created difficult questions. But the disappearance of 75 recruits for the program.

Hiç zor sorular sormadın. Sanki bilmek istemiyormuşsun gibi.
You didn't ask hard questions, almost like you didn't want to know.

Bence artık kendimize zor sorular sormanın zamanı geldi.
I think we have got to start asking ourselves the really tough questions.

Bana böyle zor sorular sorma. Çünkü seni her zaman seviyorum.
I like you because you're always asking me such challenging questions.

Ortadan kaybolması… Ama program için 75 askerin… zor sorular yaratacaktı.
Would have created difficult questions. But the disappearance of 75 recruits for the program.

Bana böyle zor sorular sorma. Çünkü seni her zaman seviyorum.
I like you because you're always asking me such challenging questions. No.

Ama program için 75 askerin ortadan kaybolması zor sorular yaratacaktı.
But the disappearance of seventy-five recruits for the program would have created some difficult questions.

Akıllı görünüm ve zor sorular etrafında nasıl dans edileceğini biliyordu.
And he knew how to dance around the tough questions Smart appearance.

Akıllı görünüm ve zor sorular etrafında nasıl dans edileceğini biliyordu.
Smart appearance and he knew how to dance around the tough questions.

Bazen en iyisi zor sorular sormamak, birileri bununla ilgilenecektir.
Sometime's it's best not to ask hard questions, someone else will figure it out.