Примери за използване на Efor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Maksimum efor.
Efordan bahsetmişken.
Fiziksel eforla?
Efor sarf ediyor sanki.
Tamam, Eforun Esi( Mi).
Sanırım bunun için efor şart.
Foreman, eforlu EKO çekip haklı olup olmadığını öğren.
Maksimum sonuç, minimum efor.
En azından böyle efor sarf edilenlerde.
Ve sen onun akıl hocası olarak oldukça efor harcadın.
Efor ve cesaret, hedef ve yönlendirme olmadan yararsızdır.
Aşırı fiziksel efordan kaçının.
Aşırı efordan, özellikle sıcak saatlerde kaçınılmalıdır.
İyi görünmek için çok zaman efor ve para harcarız.
Bu işi eski tarz halledeceğim… iki kılıç vemaksimum eforla.
Aşırı efordan, özellikle sıcak saatlerde kaçınılması gerekmektedir.
Sadık olduğum değerler, çalışma, efor, sorumluluk ve dayanışmadır.
Şirketler hakkında bu şekilde düşünmüyoruz ve bu üzücü çünkü şirketler bizim eforumuzun ürünü.
Onca yıl onu bulmak için harcadığı o eforu ona sağlayan da buydu.
Fiziksel efor ve adrenalin nedeniyle kalbin hızlanması çok büyük bir iç kanamaya neden olmuş. Çok çabuk ölmüştür.
Yeşil kahve tanelerinin özü, günlük işleyiş veya fiziksel efor sırasında vücudu uyarır.
Ne kadarlık bir beyin eforu gerektiğini görmek için, tamamen yeni bir çevreye girdiğimizde ne olduğuna bakın.
Bunu gerçekleştirmek için her kuş 400.000 yumurta yemeli vesadece bir tanesini yutmak için harcanan efora bakılırsa, bu zor bir iş.
Ama tüm bu beklemeye ve efora rağmen… ne Fermilab ne de başka biri tarafından hiçbir karanlık madde bulunamadı.
Bir MIT öğrencisi laboratuvarda veya ev ödevleri için yoğun şekilde çalışırken sadece duygusal stres yoktur, ayrıca bilişsel yük de bulunur ve bilişsel yük,bilişsel efor, zihinsel bağlılık, bir şeyler öğrenmeye dair duyulan heyecan-- bunlar da sinyali yükselten şeylerdir.
Vücudun fiziksel efor almasının yanı sıra, orman havası canlandırıcı bir etkiye sahiptir, vücudu oksijenle zenginleştirir, mikropları öldürür ve ciğerleri temizler.
Daha yeni bir çalışma gösterdi ki çapraz-dil sınavlarında bazı çift dil bilen bazı öğrenciler için tepki verme süresi ve hatalar artıyor; çalışma aynı zamanda şunu da gösterdi,bir dilden diğerine geçerken ihtiyaç duyulan efor ve dikkat, dorsolateral prefrontal kortekste daha çok aktiviteye neden oluyor ve olanak dâhilinde güçlendiriyor.
Büyük fiziksel efor, hepatositlerde metabolizmada bir artışa neden olur, saflaştırma süresi için sınırlandırılmalıdır, ancak bu tamamen ortadan kaldırılmaları gerektiği anlamına gelmez, vücuttaki fiziksel yük orta düzeyde olmalıdır.
Ve çiçekler polen taşıyıcılarını ikna etmek için çokça efor sarf ettikleri gibi, bir şekilde bizi de onlarla dolu geniş tarlalar oluşturmaya ikna etmeyi başardılar; ve birbirimize doğum ve ölüm anlarında, özellikle düğünlerde çiçek vermeye ikna ettiler, ki düşünürseniz bu anlar genetik malzemenin bir organizmadan diğerine geçişini sarmalayan anlardır.