ALTEN KERL ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Alten kerl Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Alten Kerl im Bett.
Yatakta Yaşlı adam.
Für den alten Kerl?
Şu moruk için mi?
Du kennst doch Lou, den Blumenhändler, diesen netten alten Kerl.
Çiçekçi Lou var ya, o tatlı yaşlı adam?
Hab ich so'nen alten Kerl getroffen.
Yaşlı bir adamla tanıştım.
Du bist ganz in Ordnung für einen alten Kerl.
Yaşlı biri için fena değilsin.
Auch den alten Kerl, der da wohnt?«.
Burada oturan yaşlı adamı mı?''.
Du meinst den alten Kerl?
Yaşlı adamı mı soruyorsun?
Bereit, den alten Kerl hinter Vorhang 1 zu präsentieren?
Birinci perdedeki yaşlı adamın durumunu… anlatmaya hazır mısın?
Und übernehm meinen alten Kerl.
Benim yaşlı adamı alabilirsin.
Ich bumste den alten Kerl fast für Geld.
Yaşlı adamla parası için yatacaktım.
Was machst du mit Sport und dem alten Kerl?
Sport ve o yaşlı herifle napacaksın?
Man hilft dem alten Kerl beim Koffertragen.
Yaşlı adamın bavulunu taşımasına yardım et.
Was machst du mit Sport und dem alten Kerl?
Sport ve o yaşlı herifle ne yapacaksın?
Es springt über den alten Kerl hinweg und lacht.
Yaşlı adamın üzerinden gülerek atlıyor.
Du kennst doch Lou, den Blumenhändler, diesen netten alten Kerl.
Çiçekçi Lou var ya, o tatIı yaşIı adam?
Ich habe nur dem alten Kerl geholfen. Komm schon.
Hadi. Sadece yaşlı adama şaka yapıyordum.
Mach los und beseitige einen alten Kerl.
Derdin ne senin? Çık dışarı ve şu yaşlı adamdan kurtul.
Siehst du den alten Kerl da, mit dem Mädchen?
Yanında bir kız olan şu yaşlı adamı görüyor musun?
Graciella, was kannst du uns über diesen wirklich alten Kerls sagen?
Graciella, Gerçekten Yaşlı Adam hakkında ne söyleyebilirsin?
Das Haus gehörte einem alten Kerl, der sich vor einem Monat umbrachte.
Bu ev, bir ay önce kendini öldüren yaşlı bir adama aitmiş.
Ich bin in einem Drecksloch mit einem fast doppelt so alten Kerl.
Neredeyse babam yaşındaki bir adamla bir çöplükteyim.
Wer ist dafür, den alten Kerl zu behalten, der alle Mädels verjagt,?
Peki kim tüm hatunları korkutup kaçıran ihtiyarın grupta kalmasını istiyor?
Was ich bis jetzt gesehen habe, sind übereifrige Angehörige einer Braut, die, nehme ich an,für die Nacht nach Vegas fahren und einen alten Kerl mit einem Hund.
Sanırım gece için Vegasa gidecekler ve bir deköpeği olan yaşlı bir adam var.
Ich traf diesen lustigen alten Kerl in der Bücherei, der mich bat, ihm das Gedicht vorzulesen.
Kütüphanede garip ve yaşlıca biri, Bu şiiri kendisine okumamı istedi.
Denkst du wirklich, dass jemand einen alten Kerl wie dich rettet?
Gerçekten de birilerinin, senin gibi ölmekte olan yaşlı bir adamı kurtarmaya geleceğine inanıyor musun?
Da gibt es einen alten Kerl. Er hat eine kleine Bar in der 38sten, zwischen Lexington und 6ter Strasse.
Lexingtonda 38. cadde ile 6. cadde arasında yaşlı adamın işlettiği küçük bir bar var.
Sie ist grün,sie ist ein Baby und der einzige Unterschied zwischen ihr und dem alten Kerl der sie verfolgt ist das du nicht mit dem alten Kerl schläfst.
O yeşil, o bir bebek, veonunla peşinde dolaşan yaşlı adam arasındaki tek fark senin yaşlı adamla yatmıyor olman.
Und das Gerippe von irgend so'nem alten Kerl. Ich hab gehört, er hat'ne Achterbahn und'nen Schimpansen.
Duyduğuma göre evinde lunapark treni, evcil şempanze… ve de yaşlı bir adamın kemikleri varmış.
Wir nennen ihn wirklich alter Kerl.
Ona Gerçekten Yaşlı Adam diyoruz.
Er hat nichts damit zu tun, dass der alte Kerl eingesperrt bleibt.
O yaşlı adamın içeride olmasıyla onun hiçbir ilgisi yoktu.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0426

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce