ANHÄUFUNG ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
birikimi
sparen
akkumulation
der ansammlung
ersparnisse
kumulative
deposition
birikimini
sparen
akkumulation
der ansammlung
ersparnisse
kumulative
deposition
birikimine
sparen
akkumulation
der ansammlung
ersparnisse
kumulative
deposition
bir kitle
kit
bausatz
Sorguyu reddet

Anhäufung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Das war keine Anhäufung.
O birikim falan değildi.
Die Anhäufung war kein Tumor.
O kitle tümör değildi.
Zentimeter große, klebrige Anhäufung.
Santimlik yapışkan bir kütle.
Erklärt die Anhäufung von Restenergie.
Bu durum enerji kalıntılarının birikimini açıklar.
Adams, da ist eine Schwellung unter der Haut, eine 7cm große Anhäufung.
Adams. Burada derinin altında bir şişlik var. 7 santim çapında bir kitle.
Niemand weiß, was diese Anhäufung verursachte.
Bu yoğunlaşmanın nedenini kimse bilmiyor.
Die Anhäufung von Fett Wesen zu verlangsamen.
Şişman varlıkların birikimi yavaşlatmak için.
Das CT hat eine mit Luft gefüllte Anhäufung im Unterbauch der Puppe gezeigt.
BT karında, hava ile dolu bir kitle tespit etti.
Aus Anhäufungen organischer Moleküle entstanden Einzeller.
Organik molekül toplulukları tek hücreli organizmalara evrildi.
Hier, vielleicht, die Hauptliste: die Anhäufung von Schwefel, muss es entfernt werden.
Burada, belki, ana liste: kükürt birikimi, kaldırılması gerekir.
Unser Geist ist ein wunderbares Geschenk, unddie Schönheit dieser Geheimwaffe ähnelt der Anhäufung von Reichtum.
Zihin muhteşem bir armağandır vebu gizli silahın güzelliği zenginlik birikimine benzer.
Es ist die Anhäufung von allem, was wir brauchen, wollen und wünschen.
İhtiyacımız olan, istediğimiz ve arzuladığımız her şeyin birikimidir.
Wenn nur Nutzung beginnen, jedoch gibt es keine solche Anhäufung und Wirkung wird weniger.
Ancak, kullanıma başlıyorsa böyle bir birikim yoktur ve etki daha az olacaktır.
Basierend auf der Anhäufung der Marke Scent-Fly nach 5 Jahren kontinuierlicher Erprobung und Erkundung.
Scent-Fly markasının birikimine dayanarak, 5 yıllık sürekli deneme ve keşiflerden sonra.
Veröffentlicht von Shueishain der Zeitschrift Ribon, es lief von Juli 1982 bis Oktober 1994, Anhäufung 30 Bänden.
Yayınlanan Shueishanın derginin Ribon,koştu Temmuz 1982 yılına kadar Ekim 1994, erişip 30 hacimleri.
Siehst du den Berg Mist und Erde.- Die Anhäufung von großen Reichtum, viel Geld und Wertsachen.
Gübre ve toprak dağ görmek.- Büyük servet birikimi, para ve değerli bir sürü.
Diese Anhäufungen können zu gelben Zähnen führen, unabhängig davon, wie gut die Mundhygiene Ihres Kindes ist.
Bu birikmeler çocuğunuzun ağız hijyeni ne kadar iyi olursa olsun sarı dişlere neden olabilir.
Das Kind, das eine Angina hatte, beginnt Anhäufung von Eiter in den Lymphknoten in der Nähe des Pharynx.
Bir anjinaya sahip olan çocuk, farinksin yakınındaki lenf düğümlerinde irin birikmesine başlar.
Anhäufung: Dies ist die älteste und die am seltensten verwendete Methode der Einnahme von Steroiden in diesen Tagen.
Piramürleme: Bu, bugünlerde steroid almak için en eski ve nadiren kullanılan yöntemdir.
In diesem Stadium ist die zukünftige Krume nur eine Anhäufung von Zellen, die sich sehr schnell teilen und entwickeln.
Bu aşamada, gelecekteki kırıntı sadece çok hızlı bölünen ve gelişen hücrelerin bir birikimidir.
Die Anhäufung negativer, emotionaler Zustände kann zu unvermeidlichen psychologischen Veränderungen führen, die Sie alleine nicht überwinden können.
Negatif, duygusal durumların birikimi, kendi başınıza üstesinden gelemeyeceğiniz kaçınılmaz psikolojik değişimlere yol açabilir.
Die Anwendung dieses Artikels hängt nicht von der Anhäufung der Bedingungen in den Teilen 1 th, 2 und 3 des Gesetzes ab.
Bu maddenin uygulanması kanunun 1inci, 2nci ve 3üncü bölümlerindeki şartların tahakkukuna bağlı değildir.
Die bestehende endokrine Theorie der Pathogenese des Prostata-Adenoms beinhaltet die Verwendung von Hormonen zur Therapie, die die Anhäufung von Dihydrotestosteron verhindern.
Prostatik adenomun patogenezindeki mevcut endokrin teorisi, dihidrotestosteron birikimini önleyen terapide hormonların kullanılmasını önermektedir.
Dementsprechend können noch größere Anhäufungen auf schwächer ausgestatteten PCs mitunter zu Performanceproblemen führen.
Sonuç olarak, daha zayıf PClerdeki daha büyük kümeler bazen performans sorunlarına neden olabilir.
Einige Lebensmittel, wie Fisch, der nicht richtig gelagert wurde, können eine Anhäufung von Histamin haben, da sie"verrotten".
Düzgün depolanmayan balıklar gibi bazı yiyecekler,“ çürümeler” gibi bir histamin birikimine sahip olabilirler.
Einige Experten glauben, dass eine Anhäufung von Insulin in den Hautzellen eine Akanthose nigricans verursachen kann.
Bazı uzmanlar, deri hücrelerinde bir insülin birikiminin akantoz nigricansa neden olabileceğine inanmaktadır.
Ich glaube, wir leben schlichtweg in einer Gesellschaft, die bestimmte emotionale Belohnungen an die Anhäufung materieller Güter geknüpft hat.
Bence belli duygusal ödüllerin basitçe maddi malların edinilmesine bağlanan bir toplumda yaşıyoruz.
Anmerkung: Die Kanäle sind teilweise zu vermeiden Anhäufung von Kollagenfasern am Eingang des Kanals(siehe Diskussion) beschichtet.
Not: Kanallar kısmen( tartışma) kanalı girişinde kollajen liflerinin birikmesini önlemek için kaplanır.
Die Putzfrau war vielleicht die Absicht, wenn Zeit und Gelegenheit erlaubt, zu nehmen das Zeug wieder aus oder alles aus alle auf einmal werfen, aber in der Tat die Dinge blieb dort liegen, wo sie war bis auf den ersten Wurf beendet,es sei denn, Gregor wand sich seinen Weg durch die Anhäufung.
Belki niyetinde olan temizlik kadın, zaman ve fırsat izin almak tekrar malzeme ya da her şeyi bir kerede dışarı atmak için, ama aslında şeyler oldukları yerde kaldı,orada yatan Gregor birikimi ile yolunu squirmed sürece, ilk atış sona erdi önemsiz ve taşındı.
Weisheit: Wir verstehen, dass die Anhäufung von Fakten ohne die Integration von Wissen und biblische Verständnis sinnlos sein kann.
Bilgelik: Biz gerçeklerin amassing bilgi ve İncil anlayış entegrasyonu olmadan anlamsız olabileceğini anlıyoruz.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.1042
S

Anhäufung eşanlamlıları

Ballung Ballungsraum Aggregation Akkumulation Ansammlung Häufung Konglomerat Kulmination agglomerat Agglomeration Ballungsgebiet Verdichtungsraum zusammenballung Anzahl Batzen Fülle Haufen Heer Legion Masse

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce