Bösen mann Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Lasst den bösen Mann fliegen!
Killer. Schnapp dir den bösen Mann.
Kötü adamı yakala. işte böyle, Katil.Er hat den bösen Mann hergebracht?
Kötü adamı o mu getirmiş?Warte. Ich fasse den bösen Mann!
Minibüsteki kötü adamı yakalayacağım! Burada bekle!Weil sie den bösen Mann nicht sehen wollen.
Çünkü kötü adamı görmek istemiyorlar.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
junger mannalter mannguter mannkleiner mannfreier manntoter mannanderen mannerwachsener mannreicher mannweißer mann
Daha
Ihr beiden lenkt die Kleine ab und ich den bösen Mann.
Siz küçüğü oyalayın, kötü adamı ben hallederim.Hast du… den bösen Mann gesehen?
Kötü adamı Gördün mü?Ich weiß, wenn du mich anschaust, siehst du einen bösen Mann mit Bart.
Er will den bösen Mann spielen.».
Kötü adamı oynamak istiyorum.Wegen diesem bösen Mann, der immer Kinder anruft, wenn sie allein sind.
Aber nimm den bösen Mann weg!
Sadece kötü adamı uzaklaştır!Hast du dem bösen Mann Gideon diese Wunden zugefügt?
O kötü bir adam Gideon bu yaralar verdi mi?Du hast uns geholfen, einen bösen Mann zu fangen.
Kötü bir adami yakalamamiza yardim etmistin.Ich muss den bösen Mann finden und ihm den Schädel einschlagen!
Kötü adamı bulacağım ve kafatasını kıracağım!Wir vertreiben den bösen Mann einfach!
Onu, kötü adamı ortadan kaldırayım!Es gibt einen bösen Mann, der immer Kinder anruft.
Çocuklar evde yalnızlarken onları arayan kötü adam yüzünden.Warum haben wir diesen bösen mann hergebracht?
Bu kötü adami neden yuvamiza geti̇rdi̇k?Ich versuche, einen bösen Mann davon abzuhalten, guten Menschen wehzutun.
Sie sollten den bösen Mann fangen.
Ama kötü adama yakalanmalı.Major Payne hat den bösen Mann liquidiert!- Was war das?
Bu da neydi böyle? Binbaşı Payne kötü adamı son derece etkileyici bir şekilde yok etti?Lassen Sie diesen bösen Mann nie rein.
Bu kötü adamı içeri almayın.Sie wurde von einem sehr, sehr bösen Mann entführt,- der ihr das Blut einer Hexe injiziert hat.
Çok çok kötü bir adam tarafından kaçırılıp kendisine cadı kanı enjekte edildi.Ich suche nach einem großen, bösen Mann… mm… wie Ihnen.
Büyük, kötü bir adam arıyorum… Senin gibi.Ich will den bösen Mann sehen.
Korkunç adamı görmek istiyorum.Er ist hier reingeflogen und hat den bösen Mann einfach vertrieben.
Ve kötü adamı kovaladı. Buraya uçtu.Siehst du den bösen Mann da vor dir?
Önündeki kötü adamı gördün mü?Ein Mitschüler sagte, sie behaupte, einen bösen Mann ohne Gesicht zu sehen….
Onlara suratsız bir kötü adam gördüğünü söylediğini… Arkadaşlarından biri.Siehst du den bösen Mann da vor dir?
Önündeki kötü adamı görüyor musun?Mel B hatte Belafonte nicht nur vor Gericht als„bösen Mann“ und gewalttätig bezeichnet.
Mel B, Belafonteyi sadece mahkemede'' kötü adam'' olarak değil, şiddetli olarak çağırmıştı.Vater? Er hat den bösen Mann hergeführt?
Kötü adamı o mu getirmiş? Baba?
