BEGRABEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gömmek
• gömülü
• gömün
• toprağa
• gömülen
• gömdüm
• gömdü
• gömmeye
• gömülüdür
• gömülüydü

Begraben Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Allemal begraben.
Sürekli gömün.

Begraben mit seiner Gitarre.
Beni gitarımla gömün.

Tot und begraben.
Ölü ve gömülü.

Begraben, verbrannt? Das ist gutes Fleisch.
Gömmek, yakmak… İyi et bu.

Deine Liebe begraben.
Aşkı gömdüm.

Heute begraben wir einen Bruder.
Bugün bir kardeşimizi toprağa veriyoruz.

Ich muss ihn begraben.
Onu gömmek zorundayım.

Dann begraben wir ihn und Schluss!
Onu toprağa veririz ve her şey son bulur!

Nationalstaat begraben.
Milli devletleri gömün.

Sie begraben heute Frankie McLain.
Bugün toprağa verecekler Frankie McLaini.

Sie wollten uns begraben.
Bizi gömmek istemişler.

Was begraben ist, bleibt begraben.
Gömülü olan gömülü kalacak.

Sie wollten mich begraben.
Beni gömmek istediler.

Begraben wir deinen Bruder. Wenn er fertig ist.
Bitirdiği zaman, kardeşini toprağa veririz.

Unter Wolken begraben.
Basınca bulutlara gömülen.

Mich so tief begraben, dass es keinen anderen Ort mehr gab.
Kendimi o kadar derine gömdüm ki gidecek başka bir yer kalmadı.

Er will Hackett begraben.
Hacketti gömmek istiyor.

Und begraben. Danach hat er ihre nackten, leblosen Körper abgefertigt.
Onları gömdü. Sonra çıplak cesetleriyle meşgul oldu ve.

Ich will einen Stern begraben!
Beni bir yıldıza gömün.

Als wir sie allerdings begraben wollten, hat sie noch geatmet.
Onu gömmeye gittiğimizde, bir de baktık ki, hala nefes alıyor.

Irgendwo in einer Kiste begraben.
Biryerlerde tabutta gömülü.

Vermissten Leichen begraben sind. Vielleicht will er wissen, wo die.
Kayıp cesetlerin gömülü olduğu yeri söylemek istiyor olabilir.

Hier liegen viele Erinnerungen begraben.
Burada bir çok anı gömülü.

Lebendig begraben: Frau aus Brasilien starb nach 11 Tagen im Sarg.
Brezilyada diri diri gömülen kadın 11 gün tabuttan çıkmaya çalıştı.

Verstanden? Wir begraben sie.
Anladınız mı? Toprağa veriyoruz.

Die Vergangenheit bleibt niemals für immer begraben.
Geçmiş sonsuza dek gömülü kalamaz.

Wo ihr Kopf begraben ist.
Başının nerede gömülü olduğunu söylemiş.

Drei mal am Tag mehrere Tropfen begraben.
Gün boyunca birkaç kez birkaç damla gömün.

Wo ihr Kopf begraben ist.
Kafasının nerede gömülü olduğunu söylemiş.

In London liegt ein Ritter, den ein Papst begraben.
Pope tarafından gömülen bir şövalye yatıyor Londrada.