BLUT UND TRÄNEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Blut und tränen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Blut und Tränen.
Noch mehr Blut und Tränen.
Daha fazla kan ve gözyaşıdır.
Blut und Tränen?
Kan ve gözyaşı mı?
Schon wieder Blut und Tränen.
Yine kan, yine gözyaşı.
Blut und Tränen Nr. 1.
Kan ve Gözyaşı.
Schon wieder Blut und Tränen.
Yine kan ve yine gözyaşı.
Blut und Tränen gesegnet.
Kanla ve gözyaşıyla kutsanın.
Mit nur ein bißchen Blut und Tränen?
Belki biraz kan ve gözyaşı?
Ohne Blut und Tränen.
Olmasın kan ve gözyaşı.
Denn sie gewahrt darin Blut und Tränen.
Kan ve gözyaşı birikmiş bir halde.
Meer von Blut und Tränen ergibt.
Daha fazla kan ve gözyaşıdır.
Die Geschichte handelt von Blut und Tränen.
Hikaye kan ve gözyaşı üzerine kurulu.
Hier warten Blut und Tränen auf uns.
Kan ve gözyaşı bizi bekliyor.
Anders als die Räuber kenne ich Blut und Tränen.
Haydutların aksine benim göz yaşlarım ve kanım var.
Es gab Blut und Tränen", sagte er.
Orada kan ve gözyaşı vardır…'' diye okumuştum.
Denn sie gewahrt darin Blut und Tränen.
Onların dökülen kan ve gözyaşları içerisinde boğulacaktır.
So viel Blut und Tränen sind darüber geflossen.
O kadar çok kan ve gözyaşı aktı ki.
Wieder flossen über Jahre hin reichlich Blut und Tränen.
Kan ve gözyaşı dolu bir yılı daha geride bıraktık.
Ihr werdet in Blut und Tränen waten!
Döktüğünüz kan ve gözyaşında boğulacaksınız!
Wer Blut und Tränen erwartet, wird enttäuscht sein.
Kan ve göz yaşı bekliyorsanız, hayal kırıklığına uğrayacaksınız.
Ich will Schweiß, Blut und Tränen sehen.
Ter, kan ve gözyaşı görmek istiyorum.
Wiviel Blut und Tränen ist denen vergeben worden!!!
Üstelik bunlar kan ve gözyaşı üzerine kurgulanarak gerçekleşiyor!!!
Tigers zerfleischt blut und tränen flossen.
Kaplanlar yem oldu kan ve gözyaşi döküldü.
Apropos Blut und Tränen, ich glaube, mein Rücken ist verletzt.
Kandan ve gözyaşından söz açılmışken, Sanırım belimi incittim.
Söhne sind Blut und Tränen.
Çocuklar kan, ter ve gözyaşıdır… sen de biliyorsun.
Diese Regierung gibt den Menschen nichts als Krieg, Blut und Tränen.
Hükümet, kan, gözyaşı ve savaştan başka bir şey vaat etmiyor.
Gekämpft hat er, Blut und Tränen vergossen.
Mücadeleler verdi, kan ve gözyaşı döktü.
Darüber zu streiten bringe den Menschen nur"Blut und Tränen"!
Silahlı mücadele insanlara'' kan ve gözyaşından'' başka bir şey getirmedi!
Er hat wirklich jedes Tröpfchen Blut und Tränen aus uns herausgepresst für dieses Album.
Bu albüm için gerçekten de kan ve gözyaşı döktük.
In den islamischen Ländern gibt es vor allem in den letzten Jahren nur Blut und Tränen.
Son 30 yılda kan ve gözyaşı sadece Müslüman ülkelerde var.
Sonuçlar: 170, Zaman: 0.0294

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce