Tränen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Keine Tränen.
Die Tränen wurden weniger.
Keine Tränen.
Und keine Zeit für Tränen.
Keine Tränen mehr.
Göz yaşı yok artık.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Schweiß und Tränen.
Ter ve gözyaşları.Die Tränen des Ra?
Ranın Gözyaşları mı?Gemeinsame Tränen.
Ortak ağlar!Keine Tränen, Malone.
Ağlamak yok Malone.Also keine Tränen.
Yani ağlamak yok.Warum tränen die Augen?
Neden ağlar gözlerin?Ich will Tränen.
Göz yaşı istiyorum.Wie Tränen im Regen.
Yağmurdaki Gözyaşları Gibi.Hey. Keine Tränen.
Hey. Ağlamak yok.Keine Tränen um mich?
Benim için ağlamak yok mu?Schweiss und Tränen.
Ter ve gözyaşları.Keine Tränen mehr, okay?
Artık ağlamak yok tamam mı?Warum die Augen tränen.
Neden ağlar gözlerin.Xico. Die Tränen, schnell!
Gözyaşları, çabuk! Xico!Natürlich. Keine Tränen.
Ağlamak yok. Tabii ki.Sind das Tränen, Mr. Lawrence?
Onlar göz yaşı mı Bay Lawrence?Tränen sind das Nasenbluten des Herzens!
Ağlamak sadece kalbin burun kanamasıdır!Wisch die Tränen weg.
Gitmeden gözyaşlarını sil.Sie tränen und entzünden sich leicht.
Kolayca ağlar ve kendilerini acındırırlar.Haben die den Schmerz ihrer Tränen gespürt?
Gözyaşlarının acısını hissettiler mi?Ja, okay."Die Tränen begannen zu fließen.
Evet, tamam.'' Gözyaşları akın etmiş…- 496.Bitter, süß und scharf, wie Tränen in Wein.
Şaraptaki gözyaşları gibi. Acı, tatlı ve keskin.Dunkelheit, Tränen und Seufzer.
Karanlık, gözyaşları ve iç çekişler.Die Tränen fließen und zeichnen unsere Wangen mit Schmerz.
Fortan suchte ich die Tränen des Mondes.
O vakit Ayın Gözyaşlarını aramaya karar verdim.
