Dann lasst Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dann lasst uns essen.
Doch wenn der Lord von Merzien es als Vorteil sieht, wenn Männer ertrinken, dann lasst ihn angreifen.
Ancak Mercia Lordu adamlarını nehrin derinliklerine gömmeyi üstünlük sanıyorsa bırakın saldırsın.Dann lasst ihn gehen.
O halde bırak gitsin.Gut, dann lasst uns proben. Alles klar.
Pekala, provaya başlayalım o zaman. Anladım.Dann lasst uns angreifen.
Biz dalalım o zaman.Combinations with other parts of speech
Dann lasst mich gehen!
O zaman bırakın gideyim!Dann lasst mich hier.
Beni burada bırakırsınız.Dann lasst uns spielen.
O zaman hadi oynayalım.Dann lasst uns dabei helfen.
Bırak da yardım edelim.Dann lasst sie laufen.
O halde bırakın Dann lasst die Himmel fallen.
O zaman bırak cennet düşsün.Dann lasst Euch etwas einfallen.
Ne yapalım, bir şey uydurun.Dann lasst uns ein Ja draus machen.
Hadi onu'' evet'' yapalım.Dann lasst mich die Arbeit machen.
O zaman bırakın işi ben yapayım.Dann lasst uns gleich zusammen essen!
Öyleyse hadi beraber yiyelim!Dann lasst Cäsar Rom vernichten.
Dann lasst mich ihn zum Reden bringen.
O zaman birak ben konusturayim.Dann lasst sie mich wegwehen.
O zaman izin ver Dann lasst mich hier.- Und wenn nicht?
Beni burada bırakırsınız.- Bulamazsan?Dann lasst sie kommen und mich verhaften.
Bırakalım da gelip beni tutuklasın.Dann lasst uns mit dem Training anfangen!
Hadi o zaman, eğitime başlayalım.''!Dann lasst die Erwachsenen damit umgehen.
O zaman bırak yetişkinler halletsin.Dann lasst die Flüsse des Blutes frei fließen.
O halde bırakın da kan nehirleri aksın.Dann lass sie halt lauschen.
O zaman bırak dinlesinler.Dann lass sie segeln.
O zaman bırak uzaklaşsın.Dann lass uns darüber reden, über diese Bombe, die du gerade hast platzen lassen. .
O zaman hadi az önce söylediğin bu bomba gibi haber hakkında konuşalım.Dann lass mich dir helfen.
O zaman bırak ben sana yardım edeyim.Dann lass uns den Vater des Jungen finden.
O zaman hadi çocuğun babasını bulalım.Dann lass uns gehen.
O zaman bırakın gidelim.Dann lassen Sie ihn gehen.
O zaman bırak 
